Alman felsefe tarihçisi. Çağdaş Nominalizm’in öncülerindendir.​
Doğum tarihi: 18 Şubat 1880, Berlin, Almanya​
Ölüm tarihi ve yeri: 22 Ekim 1948, Stokholm, İsveç​
18 Şubat 1880’de Berlin’de doğdu. Prusyalı soylu bir aileden geliyordu. Babası generaldi. Berlin’de başladığı yükseköğrenimini Münih’te sürdürdü. Felsefe dışında zooloji ve matematik dersleri de alarak geniş bir bakış açısı edindi. Münih Üniversitesi’nde önce doçent, sonra profesör oldu. Giessen Üniversitesi’nde görevli bulunduğu sırada faşizme karşı çıkan görüşleri nedeniyle Naziler’in baskısı sonucu erken emekliye ayrılmak zorunda kaldı. 1939’da Türk Hükümeti’nin çağrısı üzerine İstanbul Üniversitesi’nde felsefe tarihi ve bilgi kuramı dersleri verdi. Ayrıca İktisat Fakültesi’nde iktisat felsefesi, Hukuk Fakültesinde de hukuk felsefesi okuttu. Yaşamının sonuna değin bu görevleri sürdüren von Aster, 21 Ekim 1948’de tatilini geçirmek için gittiği Stockholm’de öldü. Dersleri dışında her yıl büyük ilgi uyandıran ve Felsefe Arkivi, Iş gibi dergilerde yayımlanan seminerler düzenledi. Bu seminerlerde Kant, Marx, Leibniz, Spinoza, Egzistansiyalizm, İngiliz felsefesi, Hegel ve Goethe’nin Faust’u, Türkler’in felsefe tarihindeki rolü üzerine yaptığı konuşmalar Türk Tarih Kurumu bülteninde yayımlanmıştır.​
Von Aster’in felsefesinin en belirgin özelliği Egzistansiyalizm (Varoluşçuluk) ve Husserl’in Fenomenolojisi’ne karşı olması, genellikle çağımızın bilgi kuramına dayanan Yeni-Nominalizm’ini ve Pozitivizm’ini benimsemesidir.​
Bilgi Teorisi ve Mantık adlı yapıtında kategorilerin sözcük anlamı taşıyan yüklemler demek olduğunu ileri sürdü. Aristoteles’in on kategorisinin mantık değil, gramer (dilbilim) kategorileri olduğunu savunarak, onun “dil”i çıkış noktası aldığı görüşünü ortaya attı.​
Von Aster’e göre, her nesne etkin ve edilgin olamaz, ancak ruhsal bir yönü olan varlıklar bu nitelikleri taşıyabilir. Cansız varlıklar etkin ve edilgin diye adlandırılırken yaşıyorlarmış gibi varsayılır. İşte dilin yaptığı böyle bir canlandırmadır. Sonuçta, etkinlik ve cdilginlik mantıkla bağlantılı değil, dil biçimleridir.​
YAPITLAR (başlıca): Geschichte der Antiken Philosophie, 1921, (“İlk Çağ Felsefesi Tarihi”); Geschichte der Englischen Philosophie, 1927, (“İngiliz Felsefesi Tarihi”); Manc und die Gegenzvart, 1929, (“Marx ve Çağımız”); Philosophie der Gegemaart, 1935, (“Çağdaş Felsefe”); Felsefe Tarihi Dersleri, M. Gökberk (der.), 1943; Bilgi Teorisi ve Mantık, M. Gökberk (der.), 1945.​
Kaynak: Türk ve Dünya Ünlüleri Ansklopedisi, Anadolu yayıncılık​
 

1000Fikir

Yönetici
Yönetici
Mesajlar
1,941
Ernst Von Aster, (Berlin, 1880Stockholm, 22 Ekim 1948), nominalizmi bilgi kuramıyla temellendirmek isteyen ve felsefe tarihinin bağımsız bir disiplin alarak Türkiye'de gelişmesinde rolü bulunan Alman felsefecidir.​

Prusyalı soylu bir aileden gelen Aster, yüksek öğrenimine Berlin'de fizik ve biyoloji ile başlamışsa da, daha sonra Münih Üniversitesi'ne geçerek felsefe eğitimiyle sürdürmüştür. Kant felsefesi üzerine doktora yapan Aster Münih Üniversitesi'nde doçent ve profesör olmuş, 1920'de Giessen Üniversitesi'ne geçmiştir. 1933'te Naziler politik görüşlerinden dolayı görevine son verdi. Bir süre İsveç'te yaşadı. 24 Ekim 1936 tarihinde İstanbul Üniversitesi Felsefe Bölümü'nde Felsefe Tarihi Kürsüsü Ordinaryüs Profesörü olarak göreve başlayan Aster Reichenbach'ın 1938'de A.B.D.'ye gitmesi üzerine Felsefe Bölümü Başkanlığına getirilmiştir. Bölümde Yunan Felsefesi Tarihi, Çağdaş Felsefe Tarihi, Felsefe Tarihi Semineri, Bilgi Teorisi gibi dersler verdi. Ayrıca Hukuk Fakültesi'nde Hukuk Felsefesi derslerine girdi. Von Aster, tatil için gittiği İsveç'te iken öldüğü 1948'e kadar görev yaptığı 12 yıl içinde, Alman hocalar arasında Türkiye'de en uzun süre kalanlardan biri olarak, Walter Kranz'ın da desteğiyle oldukça verimli çalışmalar yapmıştır.​

Almanya'da pozitivizm, psikolojizm ve Yeni Kantçılık akımlarının çarpıştığı, fenomenolojinin yeni kurulmakta olduğu XX. Yüzyılın başlarında Ernest von Aster, doğa bilimlerinin ve Kant’ın etkisiyle fenomenolojiyle ilgilenmemiş, Münih Üniversitesi'nde psikolojizmin ve pozitivizmin temsilcisi olan Hans Cornelius'un felsefesine ilgi duymuş, giderek etkisini artıran fenomenolojiye karşı çıkmıştır, Prinzipien der Er kemlin islelire [Bilgi Öğretisinin İlkeleri] adlı sistematik çalışmasında fenomenolojiye karşı çıkışını, özellikle "hakikat" kavramı odağında açıklayan Aster, bu eserine verdiği ikinci başlık olan "Nominalizmin yeniden kurulması için bir deneme" ismiyle de fenomenolojinin insan zihninden bağımsız mutlak tümeller görüşüne Cornelius'un psikolojizmi ile karşı durur. Hocası gibi Kant ve Berkeley'i birleştiren Aster, Mach bağlamında olmasa da Kant'ın pozitivist yönünün derin etkisindedir. Reichenbach'ın İstanbul Üniversitesi'ne Aster'i getirmesinin önemli nedenlerinden biri, onun bu yönünde aranmalıdır.​

Aster, 12 yıl boyunca görev yaptığı İstanbul Üniversitesi Felsefe Bölümü'nün Reichenbach'tan sonraki gelişiminde önemli çabalar gösterdi. Genel Felsefe ve Bilgi Teorisi derslerinin Felsefe Tarihi dersleri ile aynı elde toplanmasını savunduğundan dolayı Felsefe Bölümü'nde duyulan öğretim üyesi ihtiyacının karşılanabilmesi için Almanya'dan Halle Üniversitesi Klâsik Filoloji; profesörlerinden Walter Kranz'ın getirilmesini sağlamıştır. Onun bu girişiminin arka plânında — Reichenbach’ın aksine— bölüme vermek istediği felsefe tarifli odaklı eğitim görüşü vardır. Aster'e göre felsefe tarihi bilinmeden sistematik felsefe yapılamaz.​

Türkiye'de felsefe alanında üniversite bünyesinde ilk akademik periyodik yayın girişimi onun öncülüğüyle başlamıştır. Felsefe Semineri Dergisi (1939), bu girişimin başlangıcıdır. Bu derginin ilk yazısında Aster, Felsefe Bölümü'nde yapılan felsefe eğitiminin dayandığı felsefe anlayışını, Reichenbach’ın bilim felsefesini temele alan yaklaşımına bir tepki olarak, felsefe tarihini temele alan bir yaklaşımla savunur: Lojistiğe dayanan bilim felsefesi ne kadar önemli bir disiplin olursa olsun, felsefenin ve bilgi kuramının en temel problemlerini konu almaz ve çözümlemez. Felsefenin imkânsızlığını yahut da gereksizliğini ileri sürmek ve temellendirmeye çalışmak mümkün değildir. Felsefe tarihini dikkate almadan felsefe problemlerini incelemenin asla imkânı yoktur. Felsefe problemlerini bu özelliği, bunların ebedî bir karakter taşımalarından doğmaktadır. Felsefe tarihi ölünün değil; canlının, hali hazırın tarihidir. Bu bilimin tarih olabilmesi için, felsefe tarihinin bizzat "felsefe" olması gerekmektedir. Onun felsefe tarihinde yöntemi, ne filozofların görüşlerini ve eserlerini kendi yaşadıkları dönemin özelliklerine göre inceleyen "kültür tarihi" yaklaşımı, ne de filozofun kendisinden hareket ederek eserlerini anlamaya yönelik "biyografi" yaklaşımıdır. Onun yöntemi, tarih içinde şekillenen felsefi düşüncelerin kendilerine yönelen, bunlann gelişme çizgisini izleyerek mantık düzenini kavramayı temele alan bir yaklaşımdır. Daha önce Geschiclıichte der Neuer en Erkenntnistlıeori [Yeni Bilgi Kuramının Tarihi] adlı eserinde de, ifade ettiği gibi felsefe tarihi, felsefenin bir disiplini olarak "felsefe üzerine bir felsefe yapmak"tır. O filozoftan ve onun dünyasından ayrılan, her zaman ve mekanda karşılaşılan felsefi düşünceyi, felsefe tarihi içinden çıkarma peşindedir. "Objektiflik" ve "açıklık" onun felsefe tarihinde en çok üzerinde durduğu ilkelerdir.​

Aster, akademik periyodik girişimini bundan altı yıl sonra yeniden başlattır. Felsefe Arkivi (1945) adlı bu derginin, ilk sayısında çıkan "Önsöz"ünde, artık yalnız felsefe tarihini değil felsefenin bütün problem alanlarını, aralarında fark gözetmeyen ve herhangi bir felsefe eğilimine hizmet etme gibi bir düşünceye kapılmayan bir yayın politikası izleyeceği belirtilir.​

Ernest von Aster, yayınları, konferansları ve özellikle hocalığı ile Türkiye'de felsefenin gelişiminde önemli hizmetlerde bulunmuştur. Onun derslerini, konferanslarını, eserlerini Türkçe'ye çeviren Macit Gökberk, Aster'in kendi üzerinde tutum ve yöntem bakımından olumlu etkileri olduğunu belirtir. Gerçekten de Macit Gökberk'in Felsefe Tarihi (1961) adlı eserinin Aster'in Felsefe tarihi dersleri notlarının yer yer çevirisi ve genişletilmiş biçimidir. Buna karşın onun hocalığı kadar, kendi felsefi görüşleri doğrultusunda Felsefe Bölümü'nün genç akademisyenlerini yetiştirmede aynı ölçüde başarılı olamadığı, bu bakımdan etkisinin fazla derin olmadığı ileri sürülür. Aster'le on bir yıl birlikte çalışan Wilhelm Peters, bu durumu bölümdeki genç akademisyenlerin felsefi eğitimlerini yabancı ülkelerde almış olmalarıyla açıklar. Gerçekten de, Aster'in Almanya'da iken o dönemde etkili olan fenomenoloji akımıyla çatışması ve bu düşüncelerini ömrünün sonuna kadar sürdürmesi, kendisinin İstanbul'a gelişinden bir yıl sonra bölüme giren Takiyettin Mengüşoğlu'nun fenomenoloji eğilimi dikkate alınırsa, Peters'in görüşü daha iyi anlaşılır.​

Bununla birlikte, Türkiye'de başta İstanbul Üniversitesi olmak üzere diğer üniversitelerin felsefe bölümlerinde gerek Felsefe Tarihi dersleri geleneğinin, gerekse Felsefe Tarihini esas alan araştırmaların yerleşmesinde —Darülfünun dönemindeki çalışmalar unutulmaksızm— Aster'in rolü önemlidir Her ne kadar Hilmi Ziya Ülken, onun etkisini Macit Gökberk'le sınırlamışsa da, Ülken'in eserlerinin önemli bir kısmına, hatta yetiştirdiği öğrencilerin çalışmalarına bakılırsa, daha çok felsefe tarihi ağırlıklı olduğu görülür.​

Eserleri: Prinzipien der Erkenntnislehre (1913), Immanuel Kant (1918), Geschichichte der Antiken Philosophie (1920), Rnum und Zeit in der Geschichichte der Philosophie (1921), Geschichichte der Neueren Erkenntnistheori (1921), Einftihrung in die Philosophie Descartes (1921), Raum und Zeit in der Geschichte der Philosophie (1921), Geschichte der Enlischen Philosophie (1927), Marx und die Ge genwart (1929), Geschichte der Philosophie (1932), Die Philosophie der Gegenwart (1935), Felsefe Tarihi Dersleri I: İlkçağ ve Ortaçağ Felsefesi (çev. M. Gökberk, 1943), Hukuk Felsefesi Dersleri (çev. O. M. Çağıl), Bilgi Teorisi ve Mantık (Çev. M. Gökberk, 1945). Ayrıca Belleten, Felsefe Semineri Dergisi, İş, Felsefe Arkivi ve Ülkü dergilerinde makaleleri ile İstanbul Üniversitesi Konferansları' nda konferansları yayımlanmıştır.​

E. V. Aster, "Felsefe ve İstanbul Üniversitesinde Felsefe Tedrisatı", Felsefe Semineri Dergisi, 1939,ss.l-14.​

A. Kaynardağ. Felsefecilerle Söyleşiler, Elif Yayınlan, İstanbul, 1986.​

M. Gökberk. "Filozof Ernst von Aster", İş, 91(1939), ss. 73-81.​

O. Kafadar, Türkiye'de Kültürel Dönüşümler ve Felsefe Eğitimi, İz Yayıncılık, İstanbul, 2000.​

T. Mengüşoğlu, "Felsefe Tarihçisi Olarak Emst von Aster", İş, 91(1939), ss. 100-104.​

W. Peters. "Von Aster'den Hatıralar", Felsefe Arkivi, 2/3(1949), ss. 37-49.​

H. Z. Ülken, Türkiye'de Çağdaş Düşünce Tarihi, baskı, Ülken Yayınlan, 1979.​

Ayrıca bkz., CUMHURİYET DONEMİ TÜRK DÜŞÜNCESİ.​

Felsefe Ansiklopedisi / Etik Yayınları​
 
Konuyu Başlatan Benzer Konular Forum Cevaplar Tarih
Piramit Asiler ve Reformcular 0
Piramit Liderler 0
Piramit Din Adamı ve Peygamberler 0

Çevrimiçi Üyeler

Şu anda çevrimiçi üye yok.

Forum İstatistikleri

Konular
1,554
Mesajlar
2,334
Üyeler
24
Son Üye
Tabu
Üst