Onu eleştirenlere göre Kara Panterlerin lideri Huey P. Newton (1942–1989) bir sokak serserisi, aşırılıkçı ve katildi. Kaliforniyalı bir polisi öldürdüğü gerekçesiyle iki yıl cezaevinde kaldı. 1987 yılında silahlı saldırı suçlamasıyla yeniden hapse girdi. Bir uyuşturucu alışverişi sırasında öldürüldü. Taraftarlarına göre ise Newton ve Kara Panterler siyahi Amerikalıların savunucusuydu. Beyaz şiddetine karşı bir simge ve siyahi Amerikalıların özgüven kaynağı olmuştu. Pek çoklarına göre siyahi...
César Chávez (1927–1993) bir sendikacı ve yurttaşlık hakları aktivistidir. 1960’larda ve 1970’lerde kamuoyunun dikkatini göçmen tarım işçilerine çekmek için açlık grevleri yapmış, boykotlar düzenlemiştir. Kurduğu United Farm Workers (Birleşik Tarım İşçileri / UFW) isimli sendika toprak sahiplerini sonunda daha fazla ücret ödemeye ikna etmiştir. Chavez aynı zamanda Meksika kökenli Amerikalı tarım işçilerinin zararlı böcek ilaçlarına maruz kalmasını engellemek için de çalışmıştır. Chavez...
Güney Amerikalı devrimci Ernesto “Che” Guevara’nın (1928–1967) yüzü bir milyon tişörte basılmıştır. 20. yy’ın en tanınmış solcu isyancılarındandır. Aslen tıp eğitimi almıştı. Küba ve Kongo devrimlerinde savaşmış, Bolivya’daki gerilla hareketine liderlik ettiği sırada bir ormanda öldürülmüştür. Ölümünün ardından onu çevreleyen efsane giderek büyüdü. Günümüzde halen Latin Amerika solu tarafından büyük bir saygı görmektedir. Ancak onu eleştirenler Che’nin yanlış yönlendirilmiş bir romantik...
Soğuk savaşın en ünlü casuslarından Kim Philby (1912–1988), İngiliz gizli servisinin üst düzey yöneticilerindendi. Yaklaşık yirmi yıl boyunca gizlice KGB için çalıştı. Philby’nin ihaneti, İngiliz kamuoyunda şok etkisi yarattı. Yaptıkları ortaya çıktığında SSCB için büyük bir propaganda malzemesi haline geldi. Hayatı ve ihaneti pek çok casus romanına ve filmine konu oldu. Kendisi de eski bir İngiliz casus olan John le Carré (1931–) romanlarında onun öyküsünü konu aldı. Harold A. R. Philby...
Şiddet arındırıcı bir güçtür. — Frantz Fanon 1954 yılında Cezayir’deki Fransız sömürgesi ayaklandı. Fransız hükümeti büyük çoğunluğu Müslüman olan bu Kuzey Afrika ülkesindeki gücünü korumak istediği için sonraki sekiz yıl boyunca yüz binlerce kişi işkence görecek, yerinden edilecek ve öldürülecekti. Bu isyanın en önemli figürlerinden biri de sessiz ve çelimsiz bir doktordu. II. Dünya Savaşı gazisi olan Frantz Fanon (1925–1961) Martinik’te doğmuştu. 1953 yılında bir hastanede çalışmak için...
Solcu bir aktivist olan Dorothy Day (1897–1980) açlar ve unutulmuşlar için mücadele etti. Catholic Worker (Katolik İşçi) gazetesinin kurucusuydu. Büyük Buhran sonrası sosyal değişim ve pasifizmi savunan güçlü bir ses oldu. Yaşadığı dönemde görüşleri tehlikeli bulunmuş ve FBI tarafından takibe alınmıştı. Ancak pek çok Katolik onu bir kahraman olarak görüyordu. 2000 yılında azize ilan edilmesi bile teklif edildi. Day, Brooklyn’de doğdu. Çocukken sık sık seyahat etti. 1906 yılında San...
Albay Claus von Stauffenberg (1907–1944), Nazi karşıtı direnişin kahramanlarından biridir. 1944 yılında Adolf Hitler’i (1889-1945) öldürmek için yapılan bir komploya dahil oldu. Hitler’i öldürecek bombayı yerleştirdi ve neredeyse hedefine ulaştı. Her şey planlandığı gibi gitseydi II. Dünya Savaşı sona erecek, Yahudi Soykırımı duracak ve Sovyetler’in Doğu Avrupa’yı işgali hiç yaşanmamış olacaktı. Yakışıklı ve karizmatik von Stauffenberg, Güney Almanya’daki aristokrat ve Katolik bir ailenin...
Meksiko City’de yaşayan komünist lider Leon Troçki’nin (1879–1940) evine, 20 Ağustos 1940 tarihinde bir suikastçi girdi. Korumaları atlatıp bir buz kıracağı ile Troçki’nin kafasına vurdu. Troçki hayatını kurtarmak için yapılan birkaç ameliyata rağmen kurtarılamadı ve saldırıdan yirmi altı saat sonra öldü. Suikast emrini Sovyetler Birliği’nin lideri Joseph Stalin (1879–1953) vermişti. Böylece en korkulan muhaliflerinden birini etkisiz hale getirmiş oluyordu. Troçki 1929 yılından beri...
Fazla söze gerek yok, işe koyulalım. — Toplumsal ve Siyasi Kadın Birliği’nin (Women’s Social and Political Union) Sloganı Emmeline Pankhurst (1858–1928), 20. yy’ın başlarında İngiltere’de kadınların oy hakkını savunan sosyal bir aktivistti. Büyük ölçüde onun verdiği otuz yıllık mücadelenin sonucunda İngiliz hükümeti, 1928 yılında kadınların oy hakkını tanımak zorunda kaldı. Pankhurst, İngiltere’deki Manchester’da doğdu. Ailesi radikal politik eğilimlere sahipti. İlk anılarından biri...
1920 yılında kongre kadınlara oy hakkını tanıdığı zaman yasayı destekleyenler ona “Anthony Değişimi” adını verdiler. Yasaya adını veren Susan B. Anthony (1820–1906) kadınlara oy hakkı verilmesi hareketinin önemli liderlerinden biriydi. Hayatını adadığı amacın gerçekleşmesinden sadece birkaç yıl önce öldü. Anthony, Massachusetts’teki Adams’ta doğdu. Katı bir Quaker ailesinde yetişti. Oyun oynaması yasaktı. Philedelphia’da eğitim gördü. Bir dönem öğretmenlik yaptı. New York’taki muhtelif...
19. yy’da ABD’de Tanrı’nın varlığını açıkça sorgulamak ya şaşkınlığa ya da aşağılanmaya neden olurdu. Avukat Robert G. Ingersoll (1833–1899) donkişotvari bir kampanya başlatarak inançsızlığın kabul edilebilir hale gelmesi için mücadele etti. Massachusetts’e ilk yerleşen Püritenler’in soyundan gelen İngersoll, katı Kalvinist bir ailede yetiştirilmişti. 1852 yılında evden ayrıldı ve kısa bir süre öğretmenlik yaptı. Kardeşi Ebon (1831–1879) ile birlikte İllinois eyaletindeki Peoria’da bir...
İrlanda özgür olmadığı sürece barış da olmayacak. — Patrick Pearse Bir öğretmen, avukat ve ateşli bir İrlanda milliyetçisi olan Patrick Pearse (1879–1916), 1916’da İngiltere’ye karşı gelişen Paskalya İsyanı’nın önde gelen temsilcilerinden biriydi. Neredeyse son yüzyıldır gelişen en önemli İrlanda isyanı olan hareket, 1921 yılında ülkenin bağımsızlığına kadar uzanan bir dizi olayın fitilini ateşledi. Konuşmalarında sık sık İrlanda’nın kahramanlarına göndermeler yapan renkli bir hatip olan...
Ayakta ölmek, dizlerinin üzerinde yaşamaktan daha iyidir. — Emiliano Zapata Uzun siyah bıyıkları, geniş şapkası ve keskin bakışlarıyla asi lider Emiliano Zapata (1879–1919) Meksika’nın en bilinen yüzlerinden biridir. 1910 yılında başlayan bir köylü ayaklanmasına suikaste kurban gidene dek liderlik etmiştir. Ülke topraklarının daha eşit bir biçimde dağılması için mücadele etmiştir. Başta yoksullar olmak üzere pek çok Meksikalının gözünde bir kahraman haline gelmiştir. Zapata, Porfirio...
Bir köpek ya da bir fare gibi tuzağa düşüp ölmektense adalet için savaşarak ölmek daha iyidir. — Ida B. Wells Mücadeleci bir gazeteci ve sosyal reformcu olan Ida B. Wells (1862–1931) Yeniden Yapılanma Dönemi’nde (Reconstruction Era) ABD’nin güneyinde Afro-Amerikalılara yönelen vahşi şiddetin ortaya çıkmasını sağlamıştır. Southern Horrors: Lynch Law in All Its Phases (Güneyin Dehşeti: Her Yönüyle Linç Kanunu / 1892) isimli kitabı, siyahlara yönelen şiddeti anlatan çizimleriyle bütün bir...
Oturan Boğa (1831-1890) bir Siu savaşçısı ve kabile şefiydi. ABD Ordusu’nun 7. Süvari Birliği’ni Little Bighorn (1876) Savaşı’nda yenilgiye uğratarak büyük bir ün kazanmıştı. Siuların, Yarbay George Armstrong Custer (1839–1876) gibi bir komutanı beklenmedik bir şekilde yenmesi Amerikan kamuoyunda şok etkisi yarattı. Bu olay sayesinde Oturan Boğa Amerikan yerlileri arasında büyük bir kahraman haline geldi. Bugün Güney Dakota’da bulunan Grand River yakınlarında doğdu. Siular’ın, Minnesota’dan...
Apaçiler’in savaş şefi Geronimo (1829–1909), Kuzey Amerika’nın güneybatısında Amerikan yayılmasına karşı gösterilen direnişin son halkalarından biriydi. 1886 yılında ABD ordusu tarafından yakalanıp hapsedilmesinden önce batıda bir efsane haline gelmişti. Apaçilerin geleneksel topraklarını koruyabilmek için sık sık acımasızlaşan bir direniş göstermişti. Geronimo’nun yakalanması ile birlikte günümüz New Mexico ve Arizonası’ndaki geniş kapsamlı ve örgütlü yerli muhalefeti son bulmuş oldu...
Son Samuray lakaplı Saigo Takamori (1827–1877), 19. yy Japonyası’nın modernize olmuş ordusuna karşı aslında baştan kaybedilmiş bir savaş verdi. İsyanın hiçbir zafer umudu taşımaması ve samuray onuru ya da şövalyelik gibi kavramlara olan inancı, onu edebiyatın romantik bir figürü ve Japon kültürünün ulusal bir kahramanı haline getirdi. Saigo, Kagoshima’da doğdu. Burası, güneydeki Japon adası Kyushu üzerinde izole bir şehirdi. Geleneksel samuray okullarında Konfüçyusçuluk, aritmetik ve dövüş...
19 Haziran 1850 tarihinde fırtınalı bir gecede Elizabeth adlı yük gemisi, New York’taki Long Island yakınlarında karaya oturdu. Rüzgar ve dalgalar nedeniyle sadece pek az yolcu kıyıya sağ salim çıkabildi. Çoğu dalgaların altında helak oldu. Boğulanlardan biri de Amerikalı filozof, maceracı ve reformcu Margaret Fuller’di (1810–1850). İtalya’dan New York’a dönüyordu. Bu sırada kırk yaşlarında olan Fuller Transandantal Klübü üyesiydi. Bu klüp, Boston merkezli bir 19. yy felsefe hareketiydi...
Virjinyalı bir köle olan Nat Turner (1800–1831), ABD tarihinin İç Savaş’tan önceki en önemli köle isyanına liderlik etti. Kısa sürmesine rağmen isyan ardında düzinelerce ölü bıraktı. Güneyin geneline korku yaydı. İç Savaş öncesi Amerika’da, kölelikle ilgili büyüyen tartışmalardan doğan siyasi gerilime katkıda bulundu. Kölelik karşıtı yazar William Lloyd Garrison (1805–1879), Turner’ın isyanının tarihsel önemini “bir depremin ilk adımı” sözleriyle ortaya koymaktadır. Turner, Virjinya’nın...
Günümüzde tam altı ülke, Güney Amerikalı devrimci Simon Bolivar’ı (1783-1830) kendi kurucusu kabul etmektedir. Bu sayı Bolivar’ın bir savaşçı olarak ulaştığı başarıyı, ama bir politikacı olarak ne kadar başarısız olduğunu göstermektedir. Gerçekten de kıtadaki İspanyol güçlerine önemli bir darbe vurmuştu. Ancak nihai amacı olan birleşik bir Güney Amerika kurma hedefine ulaşamadan hayata veda etti. Bolivar Venezuala’daki Caracas şehrinde zengin bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. Aile...
On iki yaşındaki William Wilberforce’un (1759–1833) annesi oğluyla ilgili haberlerden dolayı dehşete düşmüştü. İki yıl önce akrabaları ile yaşaması için gönderdiği oğlu çok değişmiş ve evanjelik bir Hıristiyan olarak annesini hayal kırıklığına uğratmıştı. Endişeli anne, halası ve amcasının kendisine aşıladığı dini coşkudan kurtulması için oğlunu eve geri çağırdı. Wilberforce, annesinin ailesi için “hiçbir dindar ebeveyn çocuklarına dini duyarlılık kazandırmak için onların beni dünyanın...
Modern zamanların ilk başarılı köle isyanı Toussaint L’Ouverture (1743–1803) tarafından organize edilmişti. Haitili bir köle olarak başlattığı isyan, Fransızların Karayip Adaları’ndan atılmasını sağladı. Özgür ve siyahi bir cumhuriyet olarak bağımsızlığını kazanmasının ardından Haiti, Kuzey ve Güney Amerika’daki siyahi köleler için bir umut kaynağı oldu. Gerçekten de L’Ouverture bir Fransız hapishanesindeki ölümünün üzerinden 200 yıl geçmiş olmasına rağmen siyahi özgürlük hareketi ve anti...
HMS Bounty gemisindeki efsanevi isyan yüzyıllar boyunca kitaplara ve filmlere konu olmuştur. 1789 yılında Fletcher Christian (1764-1793) liderliğindeki bir grup denizci İngiliz savaş gemisini ele geçirip, geminin kaptanını filikayla uzaklaştırdılar. Geminin rotasını Tubuai ve Tahiti Cenneti olduğuna inandıkları yere çevirmişlerdi. Hikayenin bundan sonraki kısmı ise deniz destanlarına konu oldu. Filikadaki Kaptan William Bligh (1754–1817), yanındaki bir avuç sadık tayfasıyla birlikte sadece...
İrlandalı devrimci Theobald Wolfe Tone (1763–1798), 1798 yılındaki İrlanda Devrimi’nin liderlerinden biriydi. Başarısız olmasına rağmen Tone’un isyanı, bir yüzyıl boyunca sürecek ve 1921 yılında İrlanda’nın Büyük Britanya’dan ayrılışı ile son bulacak olan bir dizi politik hareketin fitilini ateşlemiş oldu. Tone’un İrlanda’nın bağımsızlığına yaptığı katkılar, sonraki liderlerden farklı olarak onun bir Protestan olduğu düşünülürse daha da anlamlı bir hale gelmektedir. İrlanda’nın...
Rahip Roger Williams (1603–1683), 1636 yılında Rhode Island’ı kurdu. Koloni yasasını yazmış, uzun yıllar ordusuna kumandanlık etmiştir. İki kez valilik yapmış olmasına rağmen asıl şanını dini hoşgörünün savunucusu olarak almıştır. Onun düşünceleri, 150 yıl sonra ABD anayasasının kutsal değerleri olarak kabul görecekti. William, Londra’da doğdu. 1627 yılında Cambridge Üniversitesi’nin Pembroke Koleji’nden mezun oldu. 1629 yılında Anglikan rahibi oldu. Kısa süre sonra Anglikanlar’ın...
Maximilien Robespierre (1758–1794) Fransız Devrimi’nin liderlerinden biriydi. Devrimci ve cumhuriyetçi idealleri uğruna binlerce hasmını giyotine göndermişti. Terör Dönemi olarak bilinen Paris’teki bu şiddet patlaması, ancak 1794 yılı yazında Robespierre’in kendisinin de tutuklanıp idam edilmesi ile son buldu. Robespierre başlattığı karmaşadan dolayı vicdan azabı çekmiyordu: “Terör çabuk, haşin ve boyun eğmez adaletten başka bir şey değildir” demişti. Kuzey Fransa’daki Arras şehrinde...
Onun tek bir davası vardı, insanın özgürlük ve mutluluğu... — Thomas Jefferson İki kıtada ulusal bir kahraman olarak görülen Tadeusz Kosciuszko (1746-1817), Amerikan Devrimi’nde bir general olarak hizmet vermiştir. Daha sonra ise memleketi Polonya’da Rusya’ya karşı bir ayaklanma başlatmıştır. Koyu bir idealist olan Kosciuszko, her iki ülkede de devrimci hareketi yönlendiren, Aydınlanma Çağı’nın demokrasi ve bağımsızlık ideallerini benimsemişti. Kosciuszko günümüz Belarusu’nda küçük bir...
Ne Roma Katolik Kilisesi’nin ne de Yahudi Sinagogu’nun, Ortodoks Kilisesi’nin, Osmanlı Halifesi’nin, Protestan Kilisesi’nin ya da herhangi bir başka dini kurumun inancına itimadım var. Benim kilisem kendi aklımdır. — Thomas Paine 1774 yılının sonlarına doğru Londra’daki bir Amerikan temsilcisi olan Benjamin Franklin (1706-1790) mücadeleci bir İngiliz olan Thomas Paine (1737-1809) ile tanıştırıldı. Franklin, Paine’in zekasından etkilendi. Genç adama son derece önemli bir teklifte bulundu...
Massachusetts’in Püriten halkı için cadılıktan daha büyük bir suç yoktu. Aynı şekilde Sarah Good’tan (1655-1692) daha büyük bir cadı da tanımıyorlardı. Salem Cadı Yargılamaları sırasında suçlanan ilk kadınlardandı. Good bir sürü genç kızı büyülemekle suçlanıyordu. 1692 yazında idam edildi. Yargılamalar sırasında eşi ve beş yaşındaki kızı bile aleyhinde tanıklık etmeye zorlandılar. Tabi ki Good bir cadı değildi. Aynen o yaz Salem’de ortalığı kasıp kavuran cadı avı sırasında öldürülen diğer...
İspanya’ya isyan eden Peru yerlilerinin lideri 2. Tupac Amaru (1740-1781) binlerce yerliyi sömürgeci hükümete karşı kısa ve kanlı bir savaşa sürüklemiştir. 1780 yılında pek çok savaş kazanmasının ardından, ertesi yıl İspanyollar tarafından yakalanmış ve öldürülmüştür. Onun isyanının Güney Amerika bağımsızlık hareketinin ortaya çıkmasına katkıda bulunduğuna inanılmaktadır. Ölümünün ardından Amerikan yerlileri için bir gurur kaynağı ve Peru’da direnişin simgesi olmuştur. 2. Tupac Amaru’nun...

Çevrimiçi Üyeler

Şu anda çevrimiçi üye yok.

Forum İstatistikleri

Konular
1,554
Mesajlar
2,334
Üyeler
24
Son Üye
Tabu
Üst