1000Fikir

Yönetici
Yönetici
Mesajlar
1,941
Ahlâkî Eylem, ahlâk açısından değerlendirilebilen, ahlâkî bir değer açısından yargılanabilen, ahlâkî bir yükümlülük ya da amacı gerçekleştirmeye çalışan, niyetli bir karakter taşıyan, belli bir amaca yönelmiş olan eylemi tanımlar.​
Ahlâkî bir eylemin sahip olmak durumunda olduğu belirli özellikleri ahlâk düşünürleri, (1) eyleme yönelten bir niyet ya da bir motifin varlığı, (2) belli bir eylem biçimini seçen bilinçli ve sorumlu bir özne, (3) özne tarafından yapılan seçimde, bir zorlamanın söz konusu olmayıp, seçimin öznenin kendisi tarafından belirlenmesi, (4) iyi ya da kötü gibi ahlâkî değerlerin varlığı, (5) kişinin kendisi ya da başkalarının çıkarına olabilecek bir sonucun hedeflenmesi, diye sıralarlar.​
Ahlâkî eylem konusunu, ahlâksa! diye nitelenen eylem türünü güdüleyen motifler açısmdan ele alan Alman filozofu Kant, söz konusu motiflerin sırasıyla, eğilim, kişisel çıkar veya ödev olabileceğini öne sürmüştür. Bir eylemin ahlâkî değerini yargılarken, eylemin, birtakım eğilimlerin mi (bir eylemi, belli bir anda onu gerçekleştirme hissine kapılarak mi gerçekleştirdiğimiz), yoksa kişisel çıkarın mı (eylemi, onun kendimize çıkar sağlayacağını hesaplayarak mı gerçekleştirdiğimiz) yoksa ödevin mi (yani bir eylemi, onu yapmanın ödev, doğru olduğuna inanarak mı gerçekleştirdiğimiz) sonucu olduğunu bilmenin büyük önem taşıdığını söyleyen Kant'a göre, ahlâkî failin doğal eğilimlerine dayanarak ya da kişisel çıkarı temele alarak eylemek yerine, bir ödev duygusuna dayanarak eylemesi gerekir, çünkü burada nesnel bir ahlâk yasasıyla bu ahlâk yasasına duyulan öznel bir saygı dışında hiçbir şey yoktur,​
Ona göre, bir eylem bir eğilim ya da histen dolayı değil de, yalnızca bir ödev duygusundan dolayı gerçekleştirilmişse eğer, ahlâkî bir eylem olabilir. Zira, insanlar yalnızca etki edebildikleri, kendi denetimleri altında bulunan şeylerden sorumlu tutulabilirler. İnsan, eğilimleri, duygu ve tutkuları üzerinde tam bir denetim sağlayamaz. Aynı şekilde, insanın kişisel çıkarını gözeterek birtakım sonuçlara yönelmesi de kabul edilemez, çünkü bu tür eylemler insanın yüce, İnsanî ve rasyonel özünü ortaya çıkaramadıktan başka, eylemlerin sonuçları da çoğu zaman insanların etki edebilecekleri alanın dışında kalır. Bundan dolayı, tüm insanlar için ahlâklı olmaktan söz edilebilecekse eğer, ahlâk insandaki ödev duygusuna dayanmalıdır.​
I. Kant, Pratik Aklın Eleştirisi(çev. İ. Kuçuradi Ü. Gökberk, F. Aka th), Ankara, 1980.​
J. Paton, The Categorical Imperative: A Study in Kant's Moral Philosophy, Chicago, 1948.​
Ayrıca bkz., AHLÂKIN TEMEL ÖĞELERİ, ETİK, ETİĞİN TARİHİ, KANT, ÖDEV ETİĞİ.​
Felsefe Ansiklopedisi / Etik Yayınları​
 

Çevrimiçi Üyeler

Şu anda çevrimiçi üye yok.

Forum İstatistikleri

Konular
1,554
Mesajlar
2,334
Üyeler
24
Son Üye
Tabu
Üst