Kendisinden önceki astronomi bilgisinin sentezini yaparak jeosantrik sistemin ya da yer merkezli kuramın matematiksel ilkelerini belirleyen İskenderiyeli ünlü astronom, matematikçi ve coğrafyacıdır.​
M. S. 150 yıllarında yaşamış olan Batlamyus'un önemli yapıtları, Almagest [He Mathematike Syntaksis, Matematiksel Sentez]; Tetrabiblos [Quadripartium]; Coğrafya Kılavuzu [Geögraphike Hyphegesis]; Optik [Optika]; Aplosis Epiphaneias Sphairas [Küresel Yüzeylerin Düzlemleştirilmesi]; Armonika'dır.
Batlamyus (100-170) en çok yaptığı büyük yanlışla hatırlanmaktadır: Astronomi çalışması Almagest’te Güneş’in, yıldızların ve gezegenlerin Dünya’nın etrafında döndüğünü iddia etmiştir. Bu düşüncesi sonraki bin dört yüz yıl boyunca astronomlar tarafından doğru kabul edilecek ve ancak 16. yy’da çürütülebilecektir.​
Nicolas Copernicus (1473-1543) dünyanın güneşin etrafında döndüğünü ispatlamadan önce, Batlamyus tarihin en büyük astronomu olarak kabul edilmekteydi. Eseri bu süreç boyunca Batı dünyasının evrenle ilgili en önemli başvuru kaynağı olarak değerlendirilmiştir.​
Batlamyus Mısır’da doğmuş ve hayatının büyük bölümünü İskenderiye’de geçirmiştir. İskenderiye o dönemde Roma’nın Mısır eyaletinin başkentiydi ve Romalılar’dan önce Yunan egemenliği altında bulunmuştu. Batlamyus antik Yunanca konuşmakta ve yazmaktaydı. Aynı zamanda bir Roma vatandaşı olarak bölgedeki pek az kişiye nasip olan ayrıcalıklı bir statüye sahipti.​
120 yılında Batlamyus astronomi gözlemlerini kayıt altına almaya başladı. Bunları Almagest’i yazarken kullanacaktı. Başta tutulmalar ve Güneş’in hareketleri üzerine çalışan Rodoslu bir astronom olan Hipparchus olmak üzere çeşitli antik çağ astronomlarının çalışmalarını da özetleyen kitabı Almagest, antik dünyanın sahip olduğu tüm astronomi bilgisinin derlenmesiyle ortaya çıkmıştır. 150 yılında tamanlanan metin yüzyıllar boyunca astronom ve astrologlar tarafından tutulmaların tahmin edilmesi ve horoskopların hazırlanılmasında kullanılmıştır.​
Batlamyus aynı zamanda ünlü bir haritacıydı. Antik dünyanın en doğru haritalarını yapmıştır. Enlem ve boylamları yaygın bir biçimde kullanan ve dünyanın eğimini gösteren ilk haritaları o hazırlamıştır. Astronomi çalışmaları gibi Batlamyus’un coğrafyası da ölümünden sonraki yüzyıllar boyunca bilimsel bilginin doruk noktası olarak kabul edilmiştir.​
Batlamyus astronomi, matematik, coğrafya ve optik alanlarına katkılar yapmıştır. Ne zaman doğduğu ve öldüğü hakkında pek bir bilgimiz bulunmamaktadır. Belki Yunan asıllı bir Mısırlı, belki de Mısır asıllı bir Yunanlıdır. M. S. 127 civarından 151 yılına kadar İskenderiye'de veya Canopus'ta astronomik gözlemler yaptığını biliyoruz. Müslümanlarca, 79'una gelinceye kadar yaşadığı söylenir. Yine bazı kaynaklara göre, Marcus Aurelius (161-180) zamanında hayattaydı. O halde, birinci yüzyılın sonlarına doğru doğmuş ve 161 yılından sonra ölmüş olmalıdır.​
Batlamyus, astronomi alanında yer merkezli kuramın kurucusu olarak tanınır. Astronomiye ilişkin çalışmalarını Almagest adlı yapıtında toplamıştır. Almagest'de, gezegenlerin hareketlerinin matematiksel izahı verilir; göksel olgular, yani gezegen hareketlerini anlamlandırmak ve açıklamak amacıyla, Aristoteles fiziğini temele alan geometrik kuramı tanıtılır. Almagest, on üç kitaptan oluşmaktadır. İlk iki kitap, astronomik varsayımlara ayrılmıştır. III. Kitap'ta, Pergeli Apollonios (M. Ö. yaklaşık 262-190) tarafından icat edilen episikl ve eksantrik modeller kullanılarak, Güneş'in hareketi ele alınır. IV. Kitap, Ay'ın hareketlerine ayrılmıştır. V. Kitap'ta Usturlabın yapılışı verilir, ve Güneş'in, Ay'ın ve Yer'in gölgelerinin çaplarına, Güneş'in uzaklığına ilişkin bilgiler yer alır. VI. Kitap, tutulmalar üzerinedir. VII. ve VIII. Kitap, yıldızlara ilişkindir ve burada bir yıldızlar tablosu yer alır. IX.-XIII. Kitap'lar ise gezegen hareketlerine ayrılmıştır. Bu kısım, Almagest'in en orijinal kısmıdır. Zira Batlamyus'tan önce Hipparkos (M. O. 190-120) gezegen sistemlerine ilişkin sentezi tamamlayamamıştı. IX. Kitap, gezegenlerin Yer'den uzakhklarına göre sıralanması ve gezegenlerin dolanım süreleri ve Merkür'e; X. Kitap, Venüs'e; XI. Kitap, Jüpiter ve Satürn'e ayrılmıştır. XII. Kitap, gezegenlerin duraklama noktaları ve geri hareketleri tartışılır. XIII. Kitap ise gezegenlerin enlemsel hareketlerine, yörüngelerin eğimi ve büyüklüğüne ilişkindir.​
Batlamyus'a göre, Yer merkezdedir ve Ay, Güneş ve diğer gezegenler, Yer'in etrafında dairesel yörüngelerde Ay, Merkür, Venüs, Güneş, Mars, Jüpiter, Satürn sırasında dolanırlar. En son küre Sabit Yıldızlar Küresi'dir. Ancak, Yer'in merkezde olduğu ve gök cisimlerinin de onun çevresinde muntazam bir şekilde dolandıkları kabul edildiğinde, kuramın bazı gözlemleri, gezegenlerin Yer'e yaklaşıp uzaklaşmalarını, bazen hızlı, bazen yavaş hareket etmelerini ve gökyüzünde ilmek atmalarını, yani durmalarını ve geriye dönmelerini açıklaması olanaksızdı. Bunun için Batlamyus, daha önce Pergeli Apollonius tarafından önerilen iki geometrik düzeneği kullandı; (1) dışmerkezli model (eksantrik) ve (2) episikl model.
Batlamyus, Almagest'te gezegen uzaklıkları ilişkin olarak sadece Güneş ve Ay'ın uzaklıklarını verir. Bu değerlerin belirlenmesinde, Aristarkos (M. Ö. yaklaşık 310-320) ve Hipparkos'un yöntemini kullanmıştır. Almagest'te yıldız katalogu da yer almaktadır. O burada, hangi parlaklıkta kaç yıldız olduğundan bahseder ve 1022 adet yıldızın enlem ve boylamlarını verir. 9 yıldızın sönük ve 5 yıldızın da bulutsu olduğundan söz eden Batlamyus'un sistemi, gezegenlerin konumlarını belirlemede oldukça başarılıydı. Kuram, 17. yüzyılın başlarına değin tatmin edici sonuçlar verdi; fakat yine de zamanla birikip büyüyen hatalar, gözlemlerin yenilenmesi ihtiyacını doğurdu. Buna rağmen, Batlamyus sistemi, konumsal astronomi sistemi olarak Kopernik zamanına kadar en üstün astronomik sistem olma vasfını korumuştur.​
Ne var ki, Batlamyus tarafından kullanılan eksantrik ve episiklik sistemler, daha baştan beri, Aristoteles fiziğine aykırı düştüğünden yadırganmıştı. Avrupa'da Geç Ortaçağda ve Yeniçağ başlarında, sistem özellikle İbn Rüşt'ün başını çektiği Aristotelesçi çevrelerce eleştirilere maruz kaldı. Bunlara göre, eksantrik ve episiklik sistemler, hesap bakımından gözlemlerle bağdaşmaktaydı. Ancak bunların neden kabul edilip temele konmaları gerektiği açıklanamıyordu. Bu yüzden özellikle bu dönemlerde, Batlamyus'un matematiksel astronomisine bir karşı çıkış, ve bunu fiziksel olarak temellendirme çabası sonucunda Aristoteles'in Ortak Merkezli Küreler Sistemi tekrar gündeme gelmeye başladı. Böylece iki sistem, ayrı açılardan savunucular buldu. Bazı bilim adamlarına, özellikle de matematikçi astronomlara göre, astronomi evrenin gerçek ve fiziksel bünyesini belirlemekten sorumlu değildi, astronomide sadece, görünüşleri kurtarmak ve doğru hesap sonuçları sağlayacak sistemler kurmakla yetinilmeliydi; zira insan aklı bu gibi yüksek konuların bilgisine erişemezdi. Ancak bazı bilim adamlarına göreyse, bir astronomik sistem evrenin fiziksel gerçeklerine, fiziksel bünyesine uymalıydı.​
Batlamyus sistemi, gezegen uzaklıkları konusunda da sorgulanmıştır. Kuram, eksantrik ve episiklik sistemlerin kabulüne rağmen, uzaklık değişimlerinde hatalı sonuçlar veriyordu. O, Güneş'in paralaksını 2 dakika 51 saniye olarak belirlemiş, ancak Yere Güneş'ten daha yakın olan Merkür ve Venüs gezegenlerinin paralakslarının gözlemlenemeyecek bir büyüklükte olduğunu söylemişti. Bu belirleme özellikle Endülüs astronomları arasında, Merkür ve Venüs gezegenlerinin, Güneş'in üstünde mi yoksa altında mı bulundukları tartışmasını doğurdu.​
On dördüncü yüzyıldan sonra astronomlar Batlamyus sistemini daha kolay anlaşılır bir hale getirmeye çalışmışlar ve çeşitli eserler kaleme almışlardı. Bunların arasında, Regiomontanus'un (1436-1475) tamamlayıp bastırdığı Peurbach'ın (1423-1461) Epitome in Ptolemai Almagestum [Batlamyus'un Almagest'inin Özeti] adlı eserinde ilk defa olarak gezegen hareketleriyle Güneş'in hareketi arasında bir bağ olduğu görüşü ortaya atılmıştır. Zira Batlamyus, Güneş'in dolanım periyodunu alt gezegenler olan Merkür ve Venüs'ün episikllerinin dolanım periyotlarına ve üst gezegenler olan Mars, Jüpiter ve Satürn'ün episikl üzerindeki dolanım periyotlarını da Güneş'le olan kavuşum periyotlarına eşit kabul etmişti. Gezegenlerin Güneş'le olan bu ilişkisi daha sonra Kopemik'in kurduğu Güneş Merkezli Sistem'e giden yolu açmıştır.​
Batlamyus, Almagest"in girişinde trigonometriye ilişkin kapsamlı bilgiler vermiştir; zira küresel astronominin sınırları içinde kalan klâsik astronomiye ait hesaplamalar, küresel geometriye dayanmaktadır. Batlamyus'tan önce Hipparcus açıların kirişlerle ölçülebileceğini bildirmiş ve bir kirişler cetveli hazırlamıştı; ancak bu konuya ilişkin yapıtı kaybolduğundan, bu cetveli nasıl düzenlediği bilinmemektedir. Bazı yayların kirişlerinin bulunması çok kolaydı ve bu kirişlere ana kirişler adı verilmişti; ama bunların dışındaki yayların kirişlerinin bulunması uzun işlemleri gerektiriyordu. Bu nedenle Batlamyus kirişler cetvelini hazırlarken açılar toplamı ve farkının kirişlerini bulma yoluna gitmişti.​
Almagest, 738-805 tarihleri arasında yaşamış olan Vezir Yahya İbn Halid İbn Bermek'in isteği üzerine bilinmeyen bir kişi tarafından Arapça'ya çevrildi. 829'da el-Haccac İbn Yusuf'un (9. yüzyıl) Süryanice tercümesini esas alarak Arapça'ya çevirdiği eser üçüncü defa İshak İbn Hüneyn tarafından (9. yüzyıl), Sabit İbn Kurra'nın (9. yüzyıl) düzeltmeleriyle Arapça'ya tercüme edilmişti. Kitap Arapça'ya çevrilirken başına Arapça'daki harf-i tarif takısı olan el getirildiği için, ismi el-Mecistî biçimine dönüştü; daha sonra Arapça'dan Latince'ye çevrilirken Almagest olarak adlandırıldı.​
Batlamyus'un en az Almagest'i kadar ünlü bir diğer kitabı da astrolojiye ilişkin olan Tetrabiblos'dur. Tetrabiblos, dört kitaptan oluşur: I. Kitap astroloji ve gezegenlere ilişkin genel değerlendirmeleri; uğurlu ve uğursuz, eril ve dişil, gündüz ve gece vb. gezegenleri; II. Kitap genel astroloji, astrolojik coğrafya ve etnografyayı; insan soylarıyla, ülkelerle, kentlerle veya savaş, kıtlık, veba, deprem, sel gibi insanları etkileyen felaketlerle, havayla, mevsimlerle ve iklimlerle ilgili kehanetleri; III. Kitap gezegenlerin doğum anındaki konumlarından yararlanarak kişilere ilişkin mantıksal kehanetleri; İV. Kitap maddi talihin, kişisel saygınlığın etkinlik derecesinin, evliliğin, çocukların, dostların ve düşmanların, yabancı ülkelere seyahatin, ölüm şeklinin ve hayatın çeşitli dönemlerinin astrolojik görünümlerini kapsar.​
Batlamyus, coğrafya araştırmalarına da öncülük etmiş ve Coğrafya Kılavuzu [Geographike Hyphegesis] adlı yapıtıyla matematiksel coğrafya alanını kurmuştur. Bu kitap Kristof Kolomb’a (1451-1506) kadar bütün coğrafyacılar tarafından bir başvuru kitabı olarak kullanılmıştır. Matematiksel coğrafya ve haritaların çizilebilmesi için gerekli olan bilgileri içeren Coğrafya, sekiz kitaptan oluşur; Almagest gibi derleme bir eserdir; Batlamyus bu kitabı hazırlarken Eratosthenes, Hiparkhos, Strabon ve özellikle de Surlu Marinos'tan büyük ölçüde yararlanmıştır.​
Coğrafya'nın Birinci Kitabi, Yer'in yani Yunanlılar tarafından bilinen Dünyanın büyüklüğü ve kartografik izdüşüm yöntemleri hakkında ayrıntılı bilgiler verir; İkinci Kitapla Yedinci Kitap arasında ise tanınmış memleketlerdeki önemli kentlerin, dağların ve nehirlerin enlem ve boylamları verilir.​
Batlamyus, enlem ve boylamlardan, bir başlangıç dairesine enlemsel ve boylamsal uzaklıklardan söz eden ilk bilim adamıdır. Batlamyus'un enlem ve boylam tablolarıyla betimlemeye çalıştığı Dünya, 16° Güney’den 63° Kuzeye ve en Batı’daki Kanarya Adaları'ndan, bunların yaklaşık olarak 180° Doğu'sundaki bölgelere kadar uzanmaktadır; bunun dışında kalan bölgeler ise Yunanlılar ve dolayısıyla Batlamyus tarafından tanınmamaktadır. Batlamyus'un hazırlamış olduğu enlem ve boylam tabloları, haritaların çizilmesini olanaklı kılmaktadır; bu haritalar muhtemelen eserin eski nüshalarında mevcut olmalıdır. Zira Sekizinci Kitap'ta bu haritalara atıflar yapılmıştır.​
Ancak Batlamyus'un coğrafya anlayışı yeteri kadar geniş değildir. İklim, doğal ürünler ve fiziki coğrafyaya giren konularla hiç ilgilenmemiştir. Başlangıç meridyenini sağlam bir şekilde belirleyemediğinden vermiş olduğu koordinatlar hatalıdır; Yer'in büyüklüğü hakkındaki tahmini de doğru değildir. Ancak Kristof Kolomb bu yanlış tahminden cesaret alarak, Batı'ya doğru gitmiş ve Amerika'ya ulaşmıştır.​
Yine, Batlamyus, döneminin önde gelen optik araştırmacılarındandır ve bu alanda yaptığı çalışmalarını Optik adlı eserinde söz konusu etmiştir. Optik, beş kitaptan oluşmaktadır. Birinci ve ikinci kitaplar genel optik konularıyla ilgilidir. Bu bölümlerde daha çok görme ve görmenin nasıl oluştuğu gibi konular ele alınmıştır. Batlamyus, daha önceki optikçilerin çoğu gibi, görmenin gözden çıkan görsel ışınlar yoluyla oluştuğu görüşünü benimsemiş ancak, görsel yayılımın, kesikli ve aralıklı bir koni biçiminde değil de, kesiksiz ve sürekliliği olan bir piramit biçiminde olduğunu belirtmiştir. Ona göre nesnelerin bir bütün olarak görülmesinin nedeni budur. Batlamyus'un görsel piramit fikri, optikçiler arasında tutunamamış ve görme söz konusu olduğunda daha çok koni göz önüne alınmıştır. Nitekim kendisinden sonra, İslâm Dünyası'nda, bilginlerin görsel koni fikrine dayandıkları ve görme geometrisini bunun üzerine kurdukları görülmektedir. Üçüncü ve dördüncü kitaplar yansımaya (katoptrik) ayrılmıştır. Bu kısım, Antik dönemlerden günümüze değin ulaşan ve aynalara ilişkin olan en özgün incelemedir. Burada ayrıca, yansımanın prensipleri belirlenmiş ve bu prensipleri kuramsal ve deneysel olarak kanıtlanmıştır. Beşinci kitapta ise kırılma (dioptrik) konusu ele alınmış ve ışığın bir ortamdan diğerine geçerken yoğunluk farkından dolayı yön değiştirmesinin nedenini araştırılmıştır. Bu araştırmanın sonucunda Batlamyus, az yoğun ortamdan çok yoğun ortama geçen ışının, normale yaklaşarak ve çok yoğun ortamdan az yoğun ortama geçen ışının ise normalden uzaklaşarak kırıldığını ve kırılma miktarının yoğunluk farkına bağlı olduğunu ileri sürmüştür. Batlamyus, ortam farklılıklarından dolayı ışığın uğradığı değişimleri, aynı zamanda kırılma kanununu da içerecek şekilde deneysel olarak göstermeye çalışmış ve çeşitli ortamlardaki (havadan cama, havadan suya ve sudan cama) kırılma derecelerini gösteren kırılma cetvelleri hazırlamıştır. Ancak verdiği değerler küçük açılar dışında tutarlı olmadığı için kırılma kanununu elde edememiştir.​
Batlamyus'un bütün eserleri Opera quae Extant Omma adıyla J. L. Heiberg tarafından yayımlanmıştır (Teubner, Leibzig 1898 ve takip eden yıllar). Yine bu serinin bir parçası olarak 1907'de J. L. Heiberg Opera Astronomica Minora adıyla Batlamyus'un bazı astronomi çalışmalarını yayımlamıştır (Leipbzig 1907). Opera Astronomica Minora, Batlamyus'un şu çalışmalarını içermektedir; Apparitions of Fixed Stars and Collection of Prognostics (Sabit Yıldızların Görünüşleri ve Alametlerinin Koleksiyonu); Planetary Hypotesis (Gezegenler Kuramı); luscriptio Canobi (Canobi Kaydı); Manual Tables (Kılavuz Tablolar); The Analemma; Planisphaerium.
Ek Bilgiler
1- Batlamyus bir dünya atlası ve harita hazırlama rehberi yazmayı amaçlıyordu. Son derece detaylı olan bu çalışma sayesinde herkes kendi haritasını yapabilecekti. Haritasının mümkün olduğunca ayrıntılı olabilmesi için antik dünyanın sekiz bin ayrı noktasının enlem ve boylamlarını listeledi. Bu eser antik dünyadaki şehir ve muhtelif mekanların en bütünlüklü tarihi kaydını teşkil etmektedir.​
2- Pek çok diğer Yunan düşünürü gibi Batlamyus’un çalışmaları da Orta Çağ boyunca Arap bilginleri tarafından korundu. Batlamyus’un astronomi kitabının İngilizce’de en yaygın kullanılan başlığı olan Almagest, kitabın Arapça isminden türetilmiştir.​
3- Batlamyus dünyayla birlikte sadece altı gezegen olduğuna inanıyordu. Bu görüş sonraki bin yedi yüz yıl boyunca yaygınlığını koruyacaktı. En dıştaki gezegenler olan Uranüs ve Neptün ancak 1781 ve 1846 yıllarında keşfedilebileceklerdi.​
F. J. CARMODY, Arabic Astronomical and Astrological References in Latin Translations, A Critical Bibliography, Berkeley, Los Angeles. 1959; PTOLEMY (BATLAMYUS), The Almagest, The Great Books of Western World, XVI (trans C. Taliferdo), Chicago, London, Toronto 1952; C. A. RONAN, Bilim Tarihi, Dünya Kültürlerinde Bilimin Tarihi ve GelişmesUçev. E. Ihsanoğlu F. Günergun), Ankara, 2003; G. SARTON, Antik Bilim ve Uygarlık(çev. M Dosay R. Demir) Ankara, 1995; G. SARTON, Introduction to the History of Science, Cilt I, Baltimore 1950; C. SINGER, A Short History of Scientific Ideas, London. 1960; S. TEKELİ E. KÂHYA M. DOSAY R. DEMİR H. G. TOPDEMİR Y. UNAT A. A. KOÇ, Bilim Tarihine Giriş, 3. Baskr, Nobel Yayınları, Ankara 2001; Y. UNAT, İlkçağlardan Günümüze Astronomi Tarihi, Ankara 2001.​
Felsefe Ansiklopedisi / Ahmet Cevizci​
Entelektüelin Kutsal Kitabı - Biyografiler / Noah D. Oppenheim, David S. Kidder​
Ayrıca Bkz.; ASTRONOMİ, ASTRONOMİ TARİHİ, BİLİM TARİHİ.​
 

Çevrimiçi Üyeler

Şu anda çevrimiçi üye yok.

Forum İstatistikleri

Konular
1,554
Mesajlar
2,334
Üyeler
24
Son Üye
Tabu
Üst