Alkmaion antik Yunan düşüncesinde özellikle Miletli filozoflar tarafından temsil edilen physici veya astronom-filozof tipine karşı, hekim filozof tipiyle seçkinleşmiş bir düşünürdür. Daha önce farklı örnekleri gözlenmiş olan astronomiyle felsefe ve matematikle felsefe arasındaki yakınlaşmalara karşı tıpla felsefeyi birbirine çok yaklaştırmış ve dolayısıyla, bir yandan empirik araştırmaların bir yandan da cesur genelleme ya da spekülasyonların ilginç bir sentezini ortaya koymuştur.​
Onun hangi tarihte doğduğuyla ilgili olarak günümüze erişmiş hemen hiçbir bilgi bulunmamaktadır. Ama İtalya'nın güneyindeki Croton kendinde milattan önce 530 yılından itibaren adını duyurmaya başladığı, ayni yerde 530 yılından öldüğü tarih olan 490 yılına kadar çalışıp, büyük ölçüde pratisyen hekim, kısmen de hekim filozof olarak ünlendiği kesin gibidir. Zira bunu başta Aristoteles, Laerteli Diogenes ve Simplikios olmak üzere, bütün antik kaynaklar doğrular. Alkmaion'un Pythagorasçı gelenek içinde yer aldığı, Pythagorasçı bir düşünür olduğu konusunda da, buna yakın bir ittifak söz konusudur. Nitekim, Laerteli Diogenes Filozofların Hayatları adli eserinde Alkmaion'u Pythagorasçı düşünürler arasında sayar. Aynı şekilde, lamblikhos ve Philoponos gibi antik felsefe tarihçileri de onu Pythagorasçı bir düşünür olarak gösterirler. Bununla birlikte, böyle bir sınıflama ya da yorumun önünde ciddi bir engel bulunmaktadır. Bu engel ise, Alkmaion'a tarihsel açıdan sözünü ettiğimiz tüm diğer filozof ya da felsefe tarihçilerinden daha yakın olan Aristoteles'in Pythagorasçıların görüşlerini tartışmaya iki kitap ayırırken, onu ayrı bir yerde ele almasıdır. Hatta o Metafizik'in. birinci kitabında, Pythagorasçılarla Alkmaion arasında, karşıtları birer ilke olarak öne sürmek bakımından bir benzerlik bulunduğunu söyler, fakat hangisinin diğerini etkilediği konusunda kesin bir bilgi bulunmadığım ifade eder.​
Alkmaion'u Pythagorasçılardan ayıran, hatta bağımsızlaştıran en önemli husus, onun Pythagorasçılarm bütünüyle rasyonalist epistemolojisi karşısında empirisist bir bilgi anlayışı geliştirmiş olmasıdır. Buna göre, bütün diğer presokratikler gibi Peri Physis [Doğa Üzerine] adli bir kitap yazan Alkmaion, algılanabilir olan şeylerden çıkarımlar yapan standart bir bilim adamı duruşu benimser ve insanın algılanabilir olmayan şeyler ilgili bilgi iddialarına şüpheyle bakar. Onun buradaki hedefi çok muhtemelen, dünyaya dair görüşlerini veya varlık tasarımlarını neredeyse İlâhî vahye özgü bir kesinlikle ortaya koyan Parmenides ve Pythagoras gibi filozoflardır. Buna göre, İlâhî bilgiyle İnsanî bilgiyi karşı karşıya getiren, birincisinin algılanabilir olmayan şeylerle ilgili olarak mutlak bir açıklığa sahip olduğunu söylerken, insanın ancak algılanan şeylerin bilgisine erişebileceğini savunan Alkmaion, insanların bununla birlikte algılanabilir olmayanlarla ilgili olarak, duyum yoluyla verilmiş olan göstergeler temeli üzerinde makûl yargılar verebileceklerini, akla yatkın öngörülerde bulunabileceklerini belirtir.​
Presokratikler arasında, onun duyu algısıyla anlama yetisi arasında bir ayırım yapan ilk Yunan düşünürü olduğu söylenebilir. Hatta o söz konusu ayırımı, salt duyualgısına sahip olan hayvanları hem duyualgısına ve hem de anlama yetisine sahip olan hayvanlardan ayırmak için kullanmıştır. Beynin hem duyumun ve hem de düşüncenin merkezi olduğunu öne süren Alkmaion, anlama yetisinin faaliyetiyle, duyular tarafından sağlanan malzeme ya da malûmatı bir araya getirme ve sentezleme etkinliğini anlatmak ister. Hayvanlarda da beyin olmakla birlikte, onlar duyuların sağladığı verilerden hareketle birtakım çıkarımlar yapma, hüküm verme yeteneğine sahip değildirler. Alkmaion gözün su ve ateşten meydana geldiğini, görme duyumunun görülen şey gözün saydam parçasına yansıtıldığı zaman gerçekleştiğini; işitmenin ise, dışarıdaki ses dış kulağa taşındığı ve iç kulaktaki boşluk tarafından beyne iletilmek üzere alındığında ortaya çıktığını; tad almanın ise sıcak olan ve sıcaklığıyla kendisine gelen şeyleri ayrıştıran dil sayesinde gerçekleştiğini ifade etmiştir. Duyum mekanizmalarına bu şekilde bir açıklama getirmeye kalkışan Alkmaion, bilgiye dair açıklamasında, önce beyinin görme, işitme, koku alma duyumlarını temin ettiğini, bundan sonra belleğin ve inanç ya da kanaatlerin doğduğunu, ve nihayet, bellek ve inançlar belli bir istikrar ve hatta değişmezlik karakteri kazandığında bilginin ortaya çıktığını öne sürmüştür.​
Alkmaion, empirisist epistemolojisinin ana hatlarını oluşturan duyu-algısına ilişkin açıklamalarından da anlaşılacağı üzere, insan vücudunu ya da fizyolojisini araştırmak amacıyla teşrih yapmış, kadavra üzerinde çalışmış ilk hekim olmak durumundadır. Hatta başta göze dair çalışma ve açıklamalarıyla, onun anatominin babası olduğu bile söylenmektedir. O, bütünsel insan varlığına dair görüşleri söz konusu olduğunda, hemen tüm diğer Grek filozofları gibi, ruh ve bedenden meydana gelen bileşik bir insan telakkisi benimsemiştir. Bunlardan beden sonlu ya da ölümlü olup, onun sağlığı kendisini meydana getiren unsurların dengesine veya (sıcaksoğuk, kuru-ıslak, acı-tatlı gibi) güçlerinin eşitliğine bağlıdır, buna karşın hastalığı bu güçler arasından bir monarşinin fyıövapjpa) zuhurunun sonucu olmak durumundadır. Hastalığı buna göre, vücudu meydana getiren unsur ya da güçlerden birinin baskın çıkmasına bağlayan, bunun ise beslenmedeki eksiklik ya da aşırılıktan kaynaklandığını ve esas itibariyle kanda ya da ilikte veya beyinde ortaya çıktığını söyleyen Alkmaion, denge öğretisinin kendileri için beylik veya ortak bir öğreti olduğu beşinci yüzyıl Yunan hekimleri arasında, denge olarak sağlık anlayışının izafe edildiği ilk kişidir. Onun ayni görüşü savunan diğer hekimler karşısındaki en önemli farkı ve yeniliği, denge öğretisini çağının koşullarına uygun düşen bilimsel yaklaşımlarla, yani gözlem ve teşrihle desteklemesi ve bütünüyle özgül bir politik eğretileme ve terminoloji kullanmasıdır. Buna göre, o tıpkı Anaximandros'un kosmosun düzenini kent devletindeki adalet yoluyla açıklaması gibi, insan vücudunun düzenini ve bu düzenin bozuluşunu açıklamak için eşitlik, denge ve monarşi terimlerini kullanmıştır. Onun uykuyu ve ölümü açıklama tarzı da aynıdır. Alkmaion'a göre, insan uyuduğu zaman, kan vücudun yüzeyinden veya kılcal damarlardan kan damarlarına çekilir, uyandığı zaman ise tekrardan tüm vücuda yayılır. Ölüm ise, vücuttan kan tamamen çekildiği zaman olur.​
İnsanı meydana getiren diğer bileşen olan ruhun, Alkmaion ölümsüz olduğunu öne sürmüştür. Onun Phaidros'ta Platon tarafından kullanılan argümanına göre, ruhun ölümsüz olmasının en önemli gerekçesi, sürekli bir hareket içinde olmasıdır. Aristoteles'in De Anima'da ona izafe ettiği söz konusu argüman, ruhun her zaman hareket halinde olduğunu ve bu bakımdan, Alkmaion'un da, İlâhî ve ölümsüz olduklarını düşündüğü göksel cisimlere benzediğini ortaya koyar. Her zaman hareket halinde olanın ölümsüz olduğunu bildiren bu bakış açısından ruhun hareketi sürekli olup, en iyi ifadesini tefekkürde bulur.​
Alkmaion bunun dışında karşıtların dengesi öğretisini evrene yaymış ve tıpkı Pythagorasçılar gibi, karşıtları şeylerin ilkeleri olarak öne sürmüştür. Aristoteles bu konuda şunları söyler: "Alkmaion da hemen hemen ayni görüşleri ileri sürmüştür. Çünkü o, İnsanî şeylerin çoğunun çifter çifter bulunduğunu söylemektedir. Bununla Pythagorasçıların sözünü ettikleri türden belli karşıtları değil, beyaz ve siyah, tatlı ve acı, iyi ve kötü, büyük ve küçük gibi tesadüfen seçtiği karşıtlıkları kastetmektedir."​
J. Barnes, The Presocratic Philosophers, London, Routledge, 1982.​
J. I. Beare, Greek Theories of Elementary Cognition from Alcmaeon to Aristotle, Oxford, Clarendon Press, 1906.​
W. K. C. Guthrie, A History of Greek Philosophy, vol I, Cambridge, Cambridge University Press, 1968.​
C. C. W. Taylorfed.), Routledge History of Philosophy, vol. 1: From Beginning io Plato, London, Routledge, 1997.​
Ayrıca bkz. AISTHESİS, ANTİK FELSEFE, BİLİM TARİHİ, METODOLOJİ, PARMENIDES, PLATON, PLATONCULUK, PYTHAGORASÇILIK, TIP.​
Felsefe Ansiklopedisi / Etik Yayınları​
 

Çevrimiçi Üyeler

Şu anda çevrimiçi üye yok.

Forum İstatistikleri

Konular
1,554
Mesajlar
2,334
Üyeler
24
Son Üye
Tabu
Üst