1000Fikir

Yönetici
Yönetici
Mesajlar
1,941
Algının Transandental Birliği, Alman filozofu Immanuel Kant'ın, benliğin, dış dünyaya ilişkin deneyim, tecrübe tarafından zorunlu kılman birliğini tanımlama tarzına işaret eder.​
Bilgi görüşünde, insan zihninin yalnızca, kategorileri aracılığıyla kendilerine bir yapı kazandırdığı fenomenleri bilebileceğini, fakat bunun ötesine giderek şeylerin bizzatihi kendilerini bilemeyeceğini, duyu deneyimindeki nesnelerin insan zihninin işleyişine uydukları için bilinebildiklerini söyleyen ve tüm empirik yasaları insan zihninin yasalarına indirgeyen Kant, daha sonra benliğin kendisine geçmiştir. O zihnin işleyişiyle ilgili analizinde, insan zihninin duyulara verilmiş olan ham ve işlenmemiş malzemeyi, birbirleriyle bağlantılı öğelerden meydana gelen tutarlı bir bütün hâline getirdiğini, duyudeneyiminde söz konusu izlenimler çokluğundan birlikli dünya resmi ortaya çıkardığını söyler. Bu hâl, Kant'ı duyu deneyimizin, tecrübenin birliğinin benin birliğini gerektirdiğini söylemeye götürür, zira zihnin çeşitli işlemlerinde, farklı faaliyetlerinde bir birlik söz konusu olmazsa eğer, deneyime dayanan bir bilgi mümkün olamaz. Başka bir deyişle, bilgi, dış dünyadan gelen izlenimlere yapı kazandırmayı, duyumu, imgelemi, zihnin sentez faaliyetini ve belleği içerir. Yani, bir nesneyi duyumlayanm, onun özelliklerini anımsayanın, onu zaman ve mekân kalıplarıyla nedensellik kategorisi içine yerleştirenin hep ayni benlik olması gerekir. Söz konusu duyumlama, algılama, anımsama, sentezden geçirme faaliyetleri hep ayni benlikle gerçekleşmek durumundadır, aksi takdirde bilgiden söz edilemez, çünkü öznelerden biri yalnızca duyumlara, diğeri yalnızca belleğe sahip olursa, darmadağınık duyumlar ya da izlenimler çokluğu hiçbir zaman birleştirilerek birlikli bir bütün haline getirilemez.​
Duyu izlenimlerini birleştirerek, onlardan birlikli bir bütün meydana getiren bu bir ve ayni özneye, bizim benlik diye adlandırmamız gereken bu özneye Kant algının transandental birliği adını verir. Bu türden bir birlik ya da ben, duyu-deneyimi ya da fiilî deneyim tarafından zorunlu kılınmakla birlikte, bizim onu doğrudan ve aracısız olarak algılayamamamızdan dolayı, Kant söz konusu benlik için transandental deyimini kullanır. Öyleyse, birlikli ve tutarlı bir dünyanın bilgisinin zorunlu koşulu olarak ben düşüncesi, Kant'a göre, a priori bir düşüncedir. O, bizim duyu-deneyiminde içerilen öğeleri birleştirmek suretiyle, onlara bir birlik kazandırırken, kendi birliğimizin de bilincine vardığımızı söyler.​
Başka bir deyişle, tutarlı ve birlikli bir dünyanın bilincine varmamızla kendi birliğimizin bilincine varmamız aynı zamanda olmaktadır. Ve, kendi benimizin bilincine varmamız, Kant'a göre, yine bizim dışımızdaki nesnelere ilişkin algımızda söz konusu olan yetiler aracılığıyla olur. Yani, kendimize ilişkin bilgide de ayni araçları kullanır ve dolayısıyla kendimize de, başka her şeye bakarken kullandığımız gözlüklerle bakarız. Ve nasıl ki, kendimizin dışındaki şeylerin, onlara bakarken sahip olduğumuz özel bakış açısına, kullandığımız gözlüklere uygun gelmeyen yönlerini bilemiyorsak, aynı şekilde benliğimizin de yalnızca söz konusu bakış açımıza uyan yönlerini bilebiliriz. Eşdeyişle, kendimizi yalnızca bir fenomen olarak bilebiliriz. Ve benlik, Kant'a göre, yalnızca, birlikli bir benliğin dış dünyaya ilişkin deneyime dayanan bilgimiz için kaçınılmaz olduğundan emin olabiliriz.​
E. Cassirer, Kant (çev. D. Özlem), İzmir, 1988.​
Cay gill, A Kant Dictionary, Oxford, 1995.​
I-L Heimsoeth, Immanuel Knut'ın Felsefe si (çev. T. Mengüşoğlu), İstanbul, 1986.​
Kant, Arı Usun Eleştirisi (çev. A. Yardımlı), İstanbul, 1993.​
S. Korner, Kant, Baltimore, 1955.​
Ayrıca bkz., ALGI, BİLGİ, DENEYİMCİLİK, EPİSTEMOLOJİ, KANT, REALİZM, TRANSANDENTAL FELSEFE.​
Felsefe Ansiklopedisi / Etik Yayınları​
 
Konuyu Başlatan Benzer Konular Forum Cevaplar Tarih
1000Fikir Felsefe 0

Çevrimiçi Üyeler

Şu anda çevrimiçi üye yok.

Forum İstatistikleri

Konular
1,554
Mesajlar
2,334
Üyeler
24
Son Üye
Tabu
Üst