1000Fikir

Yönetici
Yönetici
Mesajlar
1,941
Akış Öğretisi Presokratik filozof Herakleitos'a atfedilen, evrenin ve evrende bulunan her şeyin sürekli bir değişme içinde bulunduğunu, hiçbir şeyin kalıcı ve sürekli olmayıp, akış hâlinde olduğunu, bu değişmeden dolayı "ayni nehre iki defa girilemeyeceğini" belirten meşhur teoridir.​
Daha çok değişme problemi üzerinde yoğunlaşmış olan Sokrates öncesi doğa filozofu Herakleitos, evrende sürekli bir değişmenin hüküm sürdüğünü, her şeyin savaş ve çatışmanın bir sonucu olarak ortaya çıktığını söylemiştir. Ona göre, evrende kalıcılık ve durağanlık yoktur; her şey değişmekte, yakarak, yıkarak yaşamaktadır. O, kendisinden önceki filozofların boşu boşuna evrende kalıcılık ve süreklilik aradıklarını, oysa evrende kalıcılık bulunmayıp, mutlak bir değişmenin söz konusu olduğunu öne sürerken, "nehir akıp gittiği için, ayni nehre iki kez giremeyeceğimizi" belirtmiştir. Ona göre, evrende hiçbir nesne, nesnelerin hiçbir özelliği yoktur ki, değişmeden ayni kalsın. Her şey bir başka şeyin yıkımı ve ölümü sayesinde varlığa gelmekte ve daha sonra yok olup gitmektedir. Evrendeki tüm öğeler arasında sürekli bir çatışma ve savaş hali söz konusu olup, değişmeyen tek şey, bu değişme halinin sonucu olan kozmik denge durumudur. Bununla birlikte, evrende hüküm süren bu akış ve değişme, yasasız bir değişme değildir. Değişme, bir yasaya, yani logos'a göre olan bir değişmedir. Herakleitos'ta logos, evreni vöneten yasa, insanın da kendisinden pay aldığı tanrısal Akil anlamına gelir.​
Herakleitos'un Platon'la çağdaş olan Kratylos adli izleyicisi, daha sonra bir yandan ustasının görüşlerinin savunuculuğunu yaparken, bir yandan da ustasının görüşlerinin mantıksal sonuçlarını çıkarsamıştır. Ona göre, sürekli bir akış kabul edilemez bir şeydir. Zira, Herakleitos'un görüşü kabul edilecek olursa, evren anlaşılır olmaktan çıkar. Evren ve evrendeki her şey sürekli olarak değiştiğinde, nesnelerde onları betimlemek, açıklamak ve anlamak için gerekli olan bir kalıcılık ve süreklilikten söz edilemez. Yani, nesneler değişirse, onları adlandırmak ve betimlemek için kullanılan sözcükler de değişir. Gerçekliğin belli bir parçasını betimlemeye kalkıştığımız anda, yalnızca gerçekliğin söz konusu parçası ve biz değil, fakat kullandığımız sözcüklerin anlamları ve bizi dinleyenler de değişecektir. Bu durumda ise, yalnızca gerçekliği anlama ve açıklama çabası olan felsefe değil, fakat konuşma ve anlaşma olanağı da ortadan kalkar. Burada yapılacak tek şey, susmak ve nesnelere işaret etmektir.​
W. K. C. Guthrie, A History of Greek Philosophy, vol. I, Cambridge, 1964.​
E. Zeller, Grek Felsefesi Tarihi(çev. A. Aydoğan), İstanbul, 2002.​
Ayrıca bkz., AİSTHESİS, AKİL, ANTİK FELSEFE, HERAKLEİTOS, KRATYLOS, LOGOS, SÜREÇ FELSEFESİ.​
Felsefe Ansiklopedisi / Etik Yayınları​
 

Çevrimiçi Üyeler

Şu anda çevrimiçi üye yok.

Forum İstatistikleri

Konular
1,554
Mesajlar
2,334
Üyeler
24
Son Üye
Tabu
Üst