1000Fikir

Yönetici
Yönetici
Mesajlar
1,941
Agrapha Dogmata Grekçede yazılı olmayan öğretiler anlamına gelen bir deyim olup, orijini İtibariyle başta Aristoteles olmak üzere, kimi filozof ve Platon yorumcusunun Platon'a izafe ettiği, diyaloglarda yer almayan, fakat Platon ve Plaloncular tarafından Akademi’de bir şekilde savunulan metafizik öğretiyi, daha özgül olarak da sayı-idea teorisini tanımlar.​
Agrapha Dogmata tezi, gerçekten de Platon yorumculuğunda aşılması neredeyse imkânsız bir güçlüğü ifade eder. Buna göre, Platon'un onlarca diyalogunda bütün gelişimiyle, çıkış noktası, gerekçeleri, eleştirisi, vs., ile ortaya konan bir İdealar ya da özler teorisi vardır. Bu teori, önemli ölçüde Sokra tes'in erdem tanımlarından yola çıkar ve söz konusu nesne ya da öz tanımlarının konusu olarak İdeaları öne sürer. Piaton'un iki dünyalı metafiziğinin akledilir boyutunu oluşturan bu İdealar, onun dili ve iletişimi mümkün kılmak, çokluğa veya varolanlara ilişkin bir açıklama getirmek, Piaton'un, Sofistlerin gürecilik ve şüpheciliklerinden sonra, tümel ve ezelî-ebedî bilgiyi mümkün kılmak amacıyla öne sürdüğü gerçekliklerdir. Diyaloglardaki verilere göre, Platon bu öğretiyi, ihtiva etliği tüm güçlüklere, kendisinin teoriye yönelttiği bütün eleştirilere rağmen, revize ederek korumuştur.​
Oysa, özellikle Aristoteles tarafından dillendirilen Agrapha Dogmata tezi, Platon'un gerçek İdealar öğretisinin, Akademi'de Platon ve onun yakin çevresindeki filozoflar tarafından benimsenmiş bir öğreti olduğunu ortaya koyar. Dolayısıyla, bu öğreti Akademideki uzmanlar veya felsefede ileri bir düzeye erişmiş insanlar için değil de, ortalama okuyucular veya halk için kaleme alınmış olan diyaloglarda bulunmaz. Bu yönden ele alındığında, Aristoteles'in Platon'un İdeaları veya özleri hakkında söyledikleriyle diyaloglarda yer alan İdea görüşü veya yorumu arasındaki farklılığı gidermenin pek bir yolu yok gibi görünmemektedir. Çünkü Aristoteles'in, Platon'un yirmi yıl boyunca en önemli öğrencisi olduğunu, Akademi'nin bir üyesi olarak, yayınlanmamış malzemeye bir şekilde ulaşabilme şansı bulmuş olduğunu kabul etme zorunluluğu vardır. Ayni bağlamda unutulmaması gereken bir diğer husus da, Piaton'un bizzat kendi eserinde, yani VII. Mektup'ta. nihaî ilkeler üzerine olan bir şeyi asla yayınlamayacağını söylemiş olduğu hususudur.​
Platon yorumculuğunda önemli bir dönüm noktası oluşturan Agrapha Dogmata görüşü, Aristoteles ile Milattan sonra üçüncü ve altıncı yüzyıllar arasındaki antik Grek şerhçileri bir tarafa bırakılacak olursa, 1959 yılından itibaren, Tübingen kökenli bir grup Alman Platon yorumcusu tarafından geliştirilmiştir. Onların tezlerinin hiç kuşku yok en önemli sonucu, diyalogların Platon'un öğretilerini temsil etme iddiasını zayıflatmak ve Platon yorumcularının, problemlerin çözümlerini özel öğrencileriyle yapılacak tartışmaya saklarken, sadece bir felsefi eser değil, fakat aynı zamanda birer sanat şaheseri olan diyalogları, salt insanları felsefe çalışmaya teşvik etmek ve problemleri ortaya koymak amacıyla yazan bir Platon resmi karşısında duydukları şaşkınlık ve hayal kırıklığı olmuştur. Gerçekten de Platon yorumculuğunun en azından üç yüz yıldan beri hatalı temeller üzerine inşa edilmiş olduğunu ima eden Tübingen grubu üyelerine göre, diyalogları konu alacak okuma ve araştırmalar birçok yönden çok değerli olup, Platon'un felsefesine ışık saçmakla birlikte, onun esas öğretileri, kendi özel öğrencileri veya Akademi'nin uzman üyeleri için saklanmış ezoterik görüşlerden meydana gelmektedir. Ve bu öğretiler, sanıldığı gibi, Platon'un felsefi kariyerinin sonlarına doğru ortaya çıkan bir gelişme olmayıp, Devlet'ten beri varsayılan öğretiler olmak durumundadır.​
Sokrates'in Platon üzerindeki veya İdealar teorisinin oluşum süreci üzerindeki etkisini göz ardı eden bu yazılı olmayan öğretiler tezi, Aristoteles'in Metafizik adli eserinin XIII. Kitabında öne sürdüğü sayı-olarak-idea görüşüne dayanır ve temelde Platon'un "Prinzipienlehre"siyle, varlığın nihaî ilkeleri ya da kaynakları öğretisiyle ilgilenip, onun bütün felsefesini bir ontoloji, Presokratik bir arkhe felsefesinin devamı olarak yorumlar. Yorumlarını kendisine dayandırdıkları Aristoteles'e göre, Platon, iki dünyalı metafiziğinde, değişmez özler olarak İdeaların varoluşunu öne sürüp, duyusal şeylerin, varoluşlarım bu İdealardan pay almaya borçlu oldukları için, onların adını aldıklarını belirttikten sonra, duyusal şeyler ile İdealar arasına matematiksel nesneleri yerleştirir. Fakat Aristoteles, Piaton'un burada kalmayıp, İdeaların geri kalan her şeyin nedenleri olmasından hareketle, onların öğelerinin her şeyin öğeleri olduğunu öne sürmeye geçtiğini belirtir. Bu öğeler ise, Büyük-ve-Küçük olanla Bir olandır, çünkü İdealar, Büyük-ve-Küçük olandan, Bir olandan pay almak suretiyle, sayılar olarak varlığa gelirler. Başka bir deyişle.​
İdeaların öğeleri, ve dolayısıyla, İdeaların kendilerinin arkheleri olduğu her şeyin nihaî ilkeleri, madde olarak Büyük-ve-Küçük olan ile form olarak Bir olandır.​
Aristoteles, Mctafîzik(çev. A. Arslan), H. Cilt, Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Yayınlan, İzmir, 1993.​
J. N. Findlay, Plato. The Written and Umuritten Doctrines, London, 1974.​
Goldschmidt, Questions Platoniciens, Paris, 1970​
W. K. C. Guthrie, A History of Grek Philosophy, vol. V, Cambridge, 1978.​
P. Lacliieze-Rey, "Le Theorie platonicienne de l'idee", Reinte Pltilosophique, 122(1936), 5-14​
E. Peters, Grek Philosophical Terms, New York University Pres, New York, 1967.​
W. D. Ross, Plato's Theory of Ideas, Oxford, 1951.​
E. Zeller, Grek Felsefesi Tarihi(çev. A. Aydogan), Istanbul, 2001.​
Ayrıca bkz. AKADEMİ, ANTİK FELSEFE, ARİSTOTELES, BÖLÜNMÜŞ ÇİZGİ ANALOJİSİ, İDEALAR TEORİSİ, PLATON, PLATONCULUK.​
Felsefe Ansiklopedisi / Etik Yayınları​
 

Çevrimiçi Üyeler

Şu anda çevrimiçi üye yok.

Forum İstatistikleri

Konular
1,554
Mesajlar
2,334
Üyeler
24
Son Üye
Tabu
Üst