20. yy’ın son dönemlerinde Amerikan entelektüel yaşamının en önemli figürlerinden biri olan Susan Sontag (1933–2004) oyunlar, romanlar, kısa öyküler ve edebi eleştiriler yazmıştır. Eserlerinde popüler kültür ile yüksek kültür arasında bir bağ kurmaya çalışmıştır.

Sontag, Manhattan’da doğmuştu. Chicago Üniversitesi’nden mezun oldu. On yedi yaşında sosyoloji hocası Philip Rieff (1922–2006) ile evlendi. Bir çocukları oldu. Daha sonra Boston’a taşındılar. Sontag, Harvard’da İngiliz dili ve edebiyatı ve felsefe üzerine yüksek lisans yaptı.

Çift 1958 yılında ayrıldı. Sontag New York’a döndü. Burada öğretmenlik yaptı ve Partisan Review, Commentary ve New York Review of Books gibi entelektüel yayınlar için çeşitli yazılar kaleme aldı. Adını duyurduğu ünlü makalesi Notes on ‘Camp’ (‘Kamp’ Üzerine Notlar) 1964 yılında Partisan Review’de yayınlandı.

Notes on ‘Camp’ New York’un entelektüel dünyasında önemli bir etki yarattı. Makale “camp” olarak adlandırılan “düşük” kültürü savunuyordu. “Camp” genellikle kasten ciddiyetsiz ve zevksiz bir şekilde sergilenen ve çoğu zaman eşcinsel kültürle özdeşleştirilen popüler bir sanat dalıydı. Sontag, “camp”i dünyayı mizahi bir biçimde ele aldığı için değerli buluyordu. “Camp’in esas amacı ciddiyeti tahtından etmek,” diyordu. Popüler kültürü yüksek kültür karşısında ve yüksek kültürü de popüler kültür karşısında meşrulaştırmak onun yazılarının önemli bir unsuruydu. Çeşitli eleştiri derlemeleri yayınladı: Against Interpretation (Yoruma Karşı / 1966), Styles of Radical Will (Radikal İrade Tarzları / 1969) ve On Photography (Fotoğraf Üzerine / 1977).

Sontag daha sonra üç roman yazdı: Death Kit (Ölü Kit / 1967), The Volcano Lover (Yanardağ Sevgilim / 1992) ve In America (Amerika’da / 2000). In America ile Ulusal Kitap Ödülü’nü kazandı. Kısa öyküsü The Way We Live Now (Yaşam Tarzımız) 1986’da New Yorker’da yayınlandı. AIDS hastalığı ile ilgili yazılmış en önemli edebi eserlerden biri olarak kabul edilmektedir. Sontag kararlı bir Vietnam Savaşı karşıtıydı. 1990’larda Batı’nın Bosna’ya müdahalesini destekledi. 11 Eylül 2001 sonrası Amerikan dış politikasına eleştiriler getirdi.

Regarding the Torture of Others (Başkalarına İşkence Etmek Üzerine) isimli son makalesiyle Irak’taki Abu Garip cezaevinde mahkumlara yapılan kötü muameleyi eleştirdi. Yetmiş bir yaşında New York’ta kan kanserinden öldü.

Ek Bilgiler

1- Sontag’ın asıl adı Susan Rosenblatt’tır. Babası ölüp annesi bir asker olan Nathan Sontag ile evlenince adını değiştirdi.

2- Nadir görülen bir kan kanseri tipinden ölmeden önce iki kez kanserden kurtulmuştu. 1970’lerde meme kanserine karşı verdiği mücadeleyi “Illness as Metaphor” (Metafor Olarak Hastalık / 1978) isimli kitabında kaleme almıştı.

3- Sontag 1993 yılında, savaştan zarar gören Saraybosna’da “Godot’u Beklerken”in bir versiyonunu sahneleyerek dünyanın dikkatini buraya çekmeye çalıştı. Samuel Becket’ın Godot adındaki bir adamı bekleyenleri konu alan absürd oyunu, 1990’larda Batı’nın savaşa müdahele etmesini bekleyen Bosnalılar’ın umutsuz durumuna benzediği için bu oyunu tercih edilmişti.
 
Konuyu Başlatan Benzer Konular Forum Cevaplar Tarih
Piramit Asiler ve Reformcular 0
Benzer Konular
Susan B. Anthony

Çevrimiçi Üyeler

Şu anda çevrimiçi üye yok.

Forum İstatistikleri

Konular
1,554
Mesajlar
2,334
Üyeler
24
Son Üye
Tabu
Üst