1000Fikir

Yönetici
Yönetici
Mesajlar
1,941
Ahmet Cevdet Paşa başkanlığındaki hukukçu bir heyet tarafından Mecelle-i Ahkâm-ı Adliye isimli kanun kısaca Mecelle diye bilinir. İslam hukukuna göre hazırlanmıştır. Sözlükte Mecelle, ciltlenmiş dergi ve kitap, hikmet içeren sayfa anlamlarına gelir. II. Abdülhamid Han tarafından 1877 yılında uygulanmaya başlanmış, 1926 yılında ise yürürlükten kaldırılmıştır.

Mecelle kanunlarında yer alan, mülk edinme, komşu hakları ve benzeri sosyal içerikli bazı maddeler şunlardır:

Emanet Ne Demektir?

Madde 762- Emanet, insanın güvendiği kimseye bıraktığı mala denir.

1) Vedia, insanın güvendiği birine saklasın diye verdiği maldır. Davranış (hal) veya söz ile yapılan icap (teklif) ve kabul (onay) ile gerçekleşir. Alan ve veren, istediği zaman bu sözleşmeyi feshedebilir. Tarafların bâliğ olmaları şart değildir. Ücretsiz olan vedia zayi olduğu zaman ödemek gerekmez. Ödemesi şart koşulursa, sözleşme geçersiz olur. Ama ücretli olan vedia kaybolunca ödenir. Faydalı ve mümkün olan bir şartla vedia sözleşmesi yapmak caizdir. Vedia olarak aldığı malı kendi malını sakladığı gibi saklar. Vedia olan bir hayvanın nafakası asıl sahibine aittir. Vedia asıl sahibinin izni olmadan kullanılamaz. Vedia olarak alınan mal, vedia, , kira ariyet, rehin ve ödünç olarak verilemez. Aynı şekilde sahibinin borcunu, kendi izni olmadan ödeyemez. Bunların hepsi izin ile yapılabilir. Sahibi malı isteyince aynen iade etmesi lazımdır. Ödemezse gasp etmiş olur. Vedia olarak verilmiş paranın da aynısını verir. Aynı miktarda başkasını veremez.

2) Ariyet veya kira olarak verilmiş olan emanettir. İcap ve kabul yoluyla gerçekleşir. Bâliğ olmaları zorunlu değildir. Ariyet ücretsiz kullanmak anlamına gelir. Ariyet olarak verilen hayvanın nafakası, sahibine değil kullanana aittir. Mekân ve zaman ile kullanma şekli sınırlı olarak da ariyet vermek caizdir. Hiçbir şart koşulmadan ariyet verilen bir eve, dükkâna ve tarlaya istediğini koyabilir. Ariyet alan kimse bunu vedia olarak verebilir. Kiraya veya rehne ise veremez. Sahibi isteyince yahut sözleşmedeki süresi bitince iade etmesi lazım olur.

3) Sözleşme yapılmadan ele geçer. Örnek vermek gerekirse rüzgârın getirdiği bir mal da emanet hükmündedir.

Madde 912: Bir kimsenin ayağı kayıp da düşse ve bu şekilde bir başkasına ait olan malı telef etse ödemesi gerekir.

Madde 914: Bir malın kendisine ait olduğunu zannederek başkasına ait malı telef edenin ödemesi gerekir.

Madde 915: Bir başkasının elbisesini çekerek yırtılmasına sebep olan, değerinin tamamını öder. Elbiseyi tuttuktan sonra sahibinin çekmesi sonucunda yırtılır ise yarısını öder.

Madde 916: Eğer çocuk, bir kimsenin malını telef eder ise çocuğun kendi malından ödenir. Malı yoksa o zaman malı oluncaya dek beklenir. Velisi ödemek zorunda değildir.

Madde 918: Bir kimsenin binasını biri yıksa, sahibi isterse enkazı ona devredip binanın değerini alır. İsterse de hem enkazı hem de değer farkını beraber alır. Ağaçlarını kesince de aynı hüküm geçerlidir.

Madde 919: Yangını söndürmek için bir binayı veya evi hükümetin emriyle yıkan kimse bir şey ödemez. Kendiliğinden yıkarsa ödemesi gerekir.

Madde 921: Haksızlığa ve zulme uğrayan kimsenin bir başkasına zulmetmeye asla hakkı yoktur. Böyle bir durumda her ikisi de öder. Sahte para bulan veya alan kimse, bunu bir başkasına veremez.

Madde 922: Bir kimsenin malının telef olmasına neden olan, bedelini öder. Mesela ahırın kapısını açması sonucunda hayvan kaçsa ve kaybolsa, ölse, sebep olan öder. Hayvanı korkutup kaçıran da bunun gibidir.

Madde 926: Sokaktan geçen birine zarar veren, bedelini öder.

Madde 927: Devletin izni olmadan bir yolda satış yapılamaz.

Madde 928: Bir duvar yıkılıp, bir kimsenin malına zarar gelirse, yıkılmadan önce ikaz ederek, duvarın yıkılacak, tamir et denmişse bedelini öder.

Madde 929: Serbest ve başıboş bırakılmamış olan bir hayvanın kendiliğinden sebep olduğu zararı hayvanın sahibi ödemez. Ama sahibi görüp de engel olmazsa veya senin hayvanın tehlikelidir, bir çaresine bak diye ikaz edilmişse öder.

Madde 934: Yolda kendi hayvanı bağlamaya ve aracını park etmeye hiç kimsenin hakkı yoktur. Otopark yerlerinde park edebilirler.

Madde 1013: Eve, binaya ortak olarak sahip olan kimselere hisse sahibi denir. Mesela bir binanın yarısına Mehmet, üçte birine Osman, altıda birine de Bekir ortak olsa, Mehmet kendi hissesini satsa, Osman ve Bekir almak isteseler, binanın yarısını Osman, diğer yarısını da Bekir alır. Osman, kendi hissesine göre yani iki katı kadar alamaz.

Şufa Hakkı Nedir?

Madde 950:
Bir başkasına satılmış bir malı, satış kıymetiyle alma hakkına şufa adı verilir. İşte bu hakka sahip olana da şefi denir.

Madde 1008: Şefi üç şekilde olur:

1)
Satılacak malda ortak olandır.

2) Satılacak malda kullanma hakkı olandır.

3) Satılacak olan mülke bitişik durumdaki mülkün sahibidir. Bina ve apartman katlarının malikleri, birbirlerine bitişik olan komşu demektir. Mülkü olan bina satılınca, bir şefi bunu duyduğunda, şefi olduğunu derhal söylemesi, bundan sonra da iki şahit yanında mülkün alıcısı ile satıcısına şufa hakkı olduğunu haber vermesi ve en geç bir ayda mahkemeye müracaat etmesi gerekir. Böyle olunca, ilk önce birinci şefi satın alır. Bir başkasına satılamaz. Birinci şefi yoksa ya da almak istemezse, ikinci şefi satın alır. Bu da yoksa üçüncüsüne satması gerekir. Bu da almak istemez ise, ilk satılmış olan kişide kalır.

Madde 1017: Nakledilebilen yani menkul şeylerin ve vakıf ile miri toprak üstündeki mülklerin satışında şüfa hakkı yoktur.

Madde 1023: Hediye karşılıksız olursa, böyle hediyelerde ve vasiyet gibi temliklerde şufa hakkı olmaz.

Madde 1031: Şufa hakkına sahip bir kimsenin, o mülkün satılacağını duyunca, kendi hakkını derhal istemesi, bu durumu iki şâhit ile de yine bildirmesi, en fazla bir ayda da mahkemeye müracaat etmesi gerekir.

Madde 1192: Herkes kendi malını ve mülkünü istediği şekilde kullanır. Ama başkasının hakkına engel olursa, bu kullanım kısmen sınırlanır. Üst katın sahibinin binanın temelinde hakkı olduğu gibi, alt katın sahibinin binanın çatısında da hakkı vardır. Ötekinin iznini almadan kimse kendi katını yıkamaz.

Madde 1194: Bir arsaya sahip olan, üstündeki boşluğa ve toprağın içine de malik olur. İstediği kadar yüksek bina ve derin kuyu yapabilir.

Madde 1196: Birinin, kendi bahçesinde bulunan ağacın dalları komşusunun evi ya da bahçesi üzerine uzanır ise, komşusunun bu dalları kestirmeye veya bağlayarak geriye çektirmeğe hakkı vardır. Ama ağacın gölgesi bahçemdeki sebzelere ve meyvelere zarar veriyor diye düşünerek kestiremez.

Madde 1200: Bir evdeki kanalizasyon sisteminden komşunun evine sızar ve zarar verirse, bunu tamir etmesi gerekir.

Madde 1212: Komşunun kullandığı su kuyusuna yakın yerde lağım yaparak kuyunun pislenmesine sebep olur da tamir edilemez ise lağım kaldırılır.

Madde 1216: Hükümetin emriyle bir kimsenin evi alınıp yol yapılabilir. Ama parası teslim edilmedikçe evi alınamaz.

Mülk Edinme Nasıl Olur?

Madde 1248:
Bir şeyi mülk edinmek üç şekilde olur:

1) Mal bir kimsenin mülkündeyken, satış, hibe, sadaka ve ödünç verme gibi bir sözleşmeyle alanın mülkü olur.

2) Miras ile sözleşme olmadan mülke girer.

3) Sahibi olmayan ve herkese mübah olan bir şey, ele geçirmek ile mülk olur.

Madde 1254: Mübah olan ağaçları, otları ve suları herkes kullanabilir. Bunları kimse başkasına yasak edemez. Ancak bşkasına zarar verir ise o zaman yasaklanır.

Madde 1288: Birinin dükkânı yanına bir başkası dükkân açtıktan sonra birinci dükkânın işi bozulsa bile ikinci dükkânı kimse kapattıramaz.

Madde 1297: Av yakalayan, tutan kimsenindir. Ama biri bir av hayvanını vurup düşürse, hayvan kalkıp kaçarken sonra başkası yakalar ise hayvan yakalıyan kimsenin olur.

Madde 1308: Ortak olan bir mülkün tamiri, ortaklık oranlarına göre ortaklaşa yapılır. Ortaklardan biri yoksa ve tamir ettirecek kimse hâkimden izin alır ise masraftan diğerine düşen payı o ortaktan istiyebilir.

Madde 1312: Bölünebilen mülkün tamir edilmesi için, ortaklardan biri zorlanamaz. Tamir edilmesini istemez ise mülk bölünsün diye zorlanır.

Madde 1321: Nehirlerin, barajların ve göllerin tamirini devlet yapar. Ama devletin parası yeterli olmaz ise bunlardan faydalanan kimselerden toplanır.

Kaynakça:
Mecelle-i Ahkâm-ı Adliye
Osmanlı Tarihi Ansiklopedisi
 

Çevrimiçi Üyeler

Şu anda çevrimiçi üye yok.

Forum İstatistikleri

Konular
1,554
Mesajlar
2,334
Üyeler
24
Son Üye
Tabu
Üst