Bir köpek ya da bir fare gibi tuzağa düşüp ölmektense adalet için savaşarak ölmek daha iyidir.

— Ida B. Wells

Mücadeleci bir gazeteci ve sosyal reformcu olan Ida B. Wells (1862–1931) Yeniden Yapılanma Dönemi’nde (Reconstruction Era) ABD’nin güneyinde Afro-Amerikalılara yönelen vahşi şiddetin ortaya çıkmasını sağlamıştır. Southern Horrors: Lynch Law in All Its Phases (Güneyin Dehşeti: Her Yönüyle Linç Kanunu / 1892) isimli kitabı, siyahlara yönelen şiddeti anlatan çizimleriyle bütün bir ulusu şok etmişti. Ancak Güney’de linç hareketlerinin son bulması için daha uzun yılların geçmesi gerekiyordu.

Wells, Mississippi’de bir köle olarak doğdu. İç savaşın sonunda ailesi ile birlikte kölelikten kurtuldu. Ebeveynleri sarı humma salgınında öldüler. Wells okulunu bırakmak zorunda kaldı. Sonunda bir siyah kolejine gitti ve 1880 yılında Memphis’e taşındı.

Başından geçen iki olayın Wells’in ırkçılıkla ilgili görüşleri üzerinde büyük etkisi oldu. Bunlardan ilki 1883 yılında sadece beyazlara ait olan bir vagondan zorla çıkarılması olmuştu. Bunun üzerine hakkını aramak için ayrımcılık yaptığı iddiasıyla demiryolu şirketine dava açmışsa da, davayı kaybetti. On yıl sonra ise üç arkadaşı Memphis’te beyaz bir grup tarafından öldürüldü.

Wells “beyaz üstünlüğünün ilk dersi” olarak adlandırdığı Memphis’teki cinayetlerin ardından ırksal şiddeti eleştiren yazılar yazmaya başladı. Beyazlar tarafından öldürülen siyahlara ilişkin somut örnekler veriyordu. Pek çok siyah erkek beyaz kadınlarla ilişkisi olduğuna dair iddiaların ardından vahşi bir biçimde öldürülmüştü. Wells tecavüz iddialarının aslında başka nedenlerle hedef alınmak istenen zencilere karşı kullanılan bahaneler olduğunu ortaya koyuyordu. Örneğin Memphis’te katledilen arkadaşlarının saldırıya uğramasının asıl nedeni beyazlarla rekabet halinde olan başarılı bir bakkal dükkanı işletiyor olmalarıydı.

Sonraki otuz yıl içinde Wells linç olaylarını gündeme getimeye devam etti. Amerikalılar’ı bu gerçekle yüzleşmeye zorluyordu. Bu çabaları sırasında zaman zaman kendi hayatı da tehlikeye giriyordu. Bir keresinde linç edilmekten kıl payı kurtuldu. Aynı zamanda NAACP’ın (National Association for the Advancement of Colored People - Siyahilerin Hakları için Ulusal Dernek) kurucusu oldu. ABD’deki siyahların durumunu anlatmak için dünya çapında seyahatlerde bulundu.

1928 yılında Wells bir otobiyografi yayınladı: Crusade for Justice (Adalet Savaşı). Üç yıl sonra altmış sekiz yaşında öldü.

Ek Bilgiler

1- Wells, 1895 yılında bir Chicago gazetesinde editör olan Ferdinand L. Barnett (1859–1936) ile evlendi. Evlendikten sonra kendi kızlık soyadını kullanmak istemişti. Böylelikle evlendikten sonra ailesinin adını kullanan ilk Amerikalı kadınlardan biri oldu.

2- NAACP 1940’lara kadar linç olaylarını kayıt altına almaya devam etti. Toplam kurban sayısı tartışmalı olmakla birlikte İç Savaş ve I. Dünya Savaşı arasında 3 bin civarı insanın öldüğü tahmin edilmektedir.

3- 1990 yılında Wells’in portresi ABD posta puluna işlendi.
 

Çevrimiçi Üyeler

Şu anda çevrimiçi üye yok.

Forum İstatistikleri

Konular
1,554
Mesajlar
2,334
Üyeler
24
Son Üye
Tabu
Üst