Byron De La Beckwith (1920–2001) mahkemede kendine güveniyordu. Bir Konfederasyon rozeti takmıştı. Bu Ku Klux Klan üyesi, sivil haklar aktivisti Medgar Evers’ı (1925–1963) öldürmek suçundan Mississippi mahkemelerinde daha önce iki kez zaten yargılanmıştı. Her iki seferde de sadece beyazlardan oluşan jüri üyeleri onu mahkum etmeyi reddetmişti.

Martin Luther King Jr. (1929–1968) bir keresinde şöyle demişti: “Ahlak anlayışları çeşitlidir. Ama hepsinin temelinde adaletin eninde sonunda yerini bulacağı inancı vardır.” Bu inancın haklılığı Beckwith davasında bir kez daha doğrulanmış oldu. Beyazların üstünlüğünü savunan gübre satıcısı, otuz yıl boyunca adaletin elinden kurtulmayı başardıktan sonra en sonunda yakayı ele verdi.

1994 yılının o sabahı, sekiz siyahi ve dört beyazdan oluşan jüri, davayı görüştükten sonra kararını açıkladı. Beckwith suçlu bulundu ve ömür boyu hapse mahkum edildi. Mahkumiyeti, yurttaşlık hakları ile ilgili süregelen son davalardan birinin de finali oldu. Pek çok insan tarafından Güney’de ve ABD genelinde bir şeylerin değişmeye başladığının göstergesi olarak kabul edildi.

“Dava bittiğinde sanki vücudumdaki bütün gözenekler açıldı. Açılan gözeneklerden şeytanlar dışarı çıktı. Jüri başkanı “Suçlu!” dediğinde ben yeniden doğdum.” Bu sözler Medgar Evers’ın dul eşi Myrlie Evers (1933–) tarafından kararın açıklanmasının ardından New York Times gazetesine söylenmişti.

Beckwith Kaliforniya’da doğmuştu. Çocukken ailesi ile birlikte Mississippi’ye göç etti. II. Dünya Savaşı sırasında donanmada çalıştı. Döndükten sonra Ku Klux Klan’a katıldı. Siyahiler, göçmenler ve Katolikler’e verilen yurttaşlık haklarına karşı çıkan grubun 1950’ler ve 1960’larda Güney’de önemli bir gücü vardı. Pek çok yerel politikacı ve polis gücü onların etkisi altındaydı.

Evers ise, II. Dünya Savaşı gazisiydi. NAACP’nin (National Association for the Advancement of Colored People - Ulusal Siyahi Hakları Derneği) Mississippi’deki saha sekreteri olmuştu. 1962 yılında Mississippi Üniversitesi’ndeki ırk ayrımına son verilmesinde oynadığı rol nedeniyle ölüm tehditleri alıyordu. 12 Haziran 1963 tarihinde NAACP toplantısından dönerken Beckwith tarafından dürbünlü tüfekle sırtından vuruldu.

Beckwith aleyhindeki delil güçlüydü. Cinayet silahının üstünde parmak izleri vardı. Cinayetin ardından iki hafta sonra tutuklandı. Ancak iki polis onu cinayet mahalinden 144 km uzakta gördüklerine dair tanıklık etti. Her iki davada da jüri karara varmak için çoğunluğu sağlayamadı. (Yıllar sonra Beckwith’in taraftarlarının jüriyi etkilediği ortaya çıkacaktı.)

1994 yılında savcılar onun hakkında dava açtığında çeşitli şahitler Beckwith’in cinayetten sorumlu olduğunu övünerek anlattığını duymuştu. Altı saatlik bir karar sürecinin ardından mahkum edildi. Temyiz başvurularından bir sonuç çıkmadı ve seksen yaşında hapishanede öldü.

Ek Bilgiler

1- Evers cinayeti, ünlü Bob Dylan şarkısı “Only a Pawn in Their Game”e (Başkalarının Oyununda Basit Bir Piyon / 1963) ilham kaynağı oldu.

2- Beckwith’i hapse yollayan Mississippi savcısı Bobby DeLaughter (1954–) daha sonra yargıç oldu. 2009 yılında rüşvet almakla suçlanarak yargılandı.

3- Evers’ın dul eşi Myrlie 1995 ve 1998 yılları arasında NAACP’de başkanlık yaptı.
 

Çevrimiçi Üyeler

Şu anda çevrimiçi üye yok.

Forum İstatistikleri

Konular
1,554
Mesajlar
2,334
Üyeler
24
Son Üye
Tabu
Üst