1000Fikir

Yönetici
Yönetici
Mesajlar
1,941
Hinduizm'de Tanrının girdiği formları veya yeryüzündeki bedenleşmeleri ifade eden avatâra terimi, Hint düşüncesi, mitolojisi ve dini hayatının önemli kavramlarındandır. Zira avatâra, söz konusu dindeki Tanrı-âlem ilişkisini açıklayan anahtar kavramlardan biri olmasının yanısıra, Hint dini literatürünün önemli eserlerinden Puranaların kompoze edilmesine yol açan ve Hindistan'da çok farklı Tanrı tasvirlerinin ortaya çıkmasına imkân sağlayan ana temel inançlardandır​
Sözlükte "inmek, alçalmak" mastarından türeyen bir terim olan avatâra, Hinduizmde her şeyden önce göklerde uzayın derinliklerinde bir yerlerde oturduğu varsayılan genelde Tanrı'nın, özellikle de Vişnu'nun farklı şekillerde yeryüzüne inmesi ve insanlık tarihine müdahale etmesi anlamında kullanılır. Bundan başka, bu dindeki mesih (gelecek kurtarıcı) beklentisini temellendirme ve açıklama konusunda da avatâra inancından yararlanıldığı görülür. Bazen de avatâra fikri, Hindistan'daki farklı bölgelerin ve çeşitli kabilelerin tanrılarını bir tek Tanrı'nın muhtelif tecellileri olarak görme ve yorumlama imkânı veren genel bir kavram şeklinde yorumlanır. Günümüzdeki dinlerarası diyalog arayışlarında avatâra fikrine sıkça başvurulması ve bunun diğer din mensuplarınca kısmen rağbet görmesi de muhtemelen bundan dolayıdır.​
Avatâra anlayışının Hint düşüncesinde ilk olarak ne zaman ortaya çıktığı kesin olarak bilinmez. Bununla birlikte ona ilk atıflardan biri M. Ö. 200 yıllarında kompoze edildiği kabul edilen Bhagavadgita'da yer alır. Burada Krişna formunda tecelli etmiş Tanrı Vişnu'nun ağzından şu ifadeler aktarılır:​
Her ne zaman yeryüzünde doğruluk ve adalet (dharma) yok olmaya yüz tutar; kötülük ve düzensizlik (adharma) artar;​
İşte ben o zaman iyiyi korumak, kötülüğü ortadan kaldırmak için yeryüzüne inerim.​
Zira ben adaleti ve iyiliği hakim kılmak için zaman zaman yeryüzünde tecelli ederim. (Bhagavadgita 4, 7-8)​
Buna göre denilebilir ki, Tanrı'nın değişik formlarda görünmesinin nedeni, yeryüzünde düzeni sağlamlaştırmak, kaosu ve kötülüğü ortadan kaldırmaktır. Başka bir ifadeyle Tanrı, iyilere yardımcı olmak, kötüleri ise cezalandırmak için yeryüzünde bedenleşir.​
Avatâraların sayısı hakkında kaynaklarda LO'dan 22'ye kadar değişik rakamlar yer alır. Ancak özellikle Hindu Vaishnava mezhebi mensuplan avatâraların sayısını 12 olarak kabul eder. Bunlardan on biri bugüne kadar gerçekleşmiştir; onikinci avatâra Kalki ise içinde bulunduğumuz Kali Yuganın sonlarına doğru yeryüzüne inecek ve burada bozulan düzeni yeniden tesis edecektir. Hint dini literatüründe Kalkinin hangi formda tecelli edeceğinden ziyade, onun hangi şartlarda geleceği ve kötülüğü ortadan kaldıracağı üzerinde durulur. Buna rağmen muhtemelen Kalki anlayışı ile Yahudilik ve Hıristiyanlıktaki mesih inancı arasındaki yakın benzerlik nedeniyledir ki, bazı çağdaş yazılarda avatâra Kalki'nin beyaz atlı bir prenses şeklinde, yani insan formunda geleceğine dair ifadelere rastlanmaktadır.​
Mitolojik karakterli Puranalar ve benzeri diğer kutsal literatüre göre, diğer Tanrı Vişnu, bugüne kadar yeryüzünde tecelli ettiği Ramaşandra, Parasurâma, Balarâma, Krişna, Vamana ve Budda avatâralarında insan, Matsya, Kurma, Varâha avatâralarında hayvan, Narasimha avatârasında ise yan insan yan hayvan formunda görünmüştür. Ancak Tanrı her bir avatârada tanrısal niteliklerini tam anlamıyla devam ettirmiş, bu varlık kategorilerine özgü sınırlamaların dışında kalabilmiştir. Başka bir ifadeyle o, bütün avatâralarında Tanrılığın gerektirdiği her özelliği sergileyebilmiştir. Örneğin o, Vâmana formunda üç atlayışta üç varlık alemini geçebildiği gibi Matsya (balık) formunda da insanoğlunun atası Manu'yu bütün yeryüzünü kapsayan büyük bir tufandan korumuş, böylece bütün insanlığın topyekun yok oluşunu önlemiştir. Aynı şekilde Varâha (Yaban Domuzu) formundaki Vişnu, yeryüzünün sularını demon Hiranyâksa'nın elinden kurtarmak suretiyle kuraklığı önleyerek bütün canlı türlerinin varlığını sürdürmesini sağlamıştır. Rama ve Krişna formlarında ise, dönemlerinde kötülük ve zulmün sembolü haline gelmiş Râvana ve Kamsa'yı yenerek dünyada iyilik ve adaleti yeniden hakim kılmayı başarmıştır.​
Avatâra fikri sonraki dönemlerde Siva ve Durga gibi Hint Tanrıları için de kullanılmış, fakat bunlar hiçbir zaman Vişnu avatâraları kadar yaygınlık kazanmamıştır. Ayrıca Milâdî on üçüncü asırdan sonra yaygınlaşan bhakti düşüncesiyle birlikte bozulan kozmik yapıyı yeniden düzenlemek ve yeryüzünde iyilik ve adaleti hakim kılmak şeklindeki avatâraların amacı değişerek her bir Tanrının kendi bağlılarına yardım etmek, onları kötülere karşı korumak haline dönüşmüştür. Bu anlayışın günümüz Hindûları arasında yaygın olarak devam ettiğini söylemek mümkündür.​
W. J. Wilkins, Hindu Mythology, Rupa Paperback, New Delhi, 1986, pp. 134-248.​
J. Dowson, A Classical Dictionary of Hindu Mythology and Religion, Rupa Paperback, New Delhi, 1987, pp. 33-38.​
D. Kinsley, "Ava tara", Encyclopedia of Religion, (ed. M. Eliade), 11/14-15.​
Felsefe Ansiklopedisi / Etik Yayınları​
Aynca bkz., HİNT FELSEFESİ.​
 

Çevrimiçi Üyeler

Şu anda çevrimiçi üye yok.

Forum İstatistikleri

Konular
1,554
Mesajlar
2,334
Üyeler
24
Son Üye
Tabu
Üst