Askeri diktatör Augusto Pinochet (1915–2006) 1970 ve 1980’lerde Şili’yi demir yumrukla yöneterek uluslararası alanda siyasi baskıların sembolü haline geldi. Pinochet döneminde binlerce politik muhalif kayboldu. Bir o kadarı da işkence gördü, hapsedildi ve sürgüne gönderildi.

Pinochet, iktidarının büyük bölümünde aralarında ABD’nin de bulunduğu Batılı devletlerin desteğini aldı. Komünizme karşı olduğu için, 1973 yılında Şili’nin demokratik seçimlerle iş başına gelen iktidarını devirmesi ABD tarafından memnuniyetle karşılandı.

Şili’de bile Pinochet dönemi ile ilgili farklı düşünceler bulunmaktadır. İnsan hakları alanında yaptığı ihlaller son derece sert bir biçimde eleştirilmekteyken taraftarları onun diktatöryal yönetimi altına ekonomide yaşanan gelişmenin Şili’yi Güney Amerika’nın en önemli ülkelerinden biri haline getirdiğini söylemektedir. 2006 yılındaki ölümü taraftarlarının ona olan sevgisinin ortaya çıkması için bir vesile olmuştur.

Pinochet 1936 yılında askeri akademiden mezun oldu. Orduda hızla yükseldi ve 1968 yılında general oldu. İki yıl sonra sosyalist politikacı Salvador Allende (1908–1973) Şili başkanı seçildi. Allende bir dizi ekonomik reformu hayata geçirmeye başladı. Bu reformlar ülkede yüksek enflasyona neden oldu. Allende olası bir darbeden çekiniyordu. Pinochet’nin güvenilir birisi olduğunu düşünerek onu 1973 yılı Ağustos ayında ordunun başına getirdi. Bir aydan kısa bir süre sonra Pinochet ve diğer komutanlar Allende’yi devirdiler.

Pinochet döneminde kaybolan insan sayısının 3 bin civarında olduğu tahmin edilmektedir. Kurbanlardan bazıları gece yarısı evlerinden zorla alınmıştı. Onlardan bir daha asla haber alınamadı. On binlerce insan işkence gördü. Pinochet ekonomik alanda bir dizi sağcı reform uygulamaya koydu. Sendikaların faaliyetini zorlaştırdı, devlete ait sanayileri özelleştirdi, gelir vergisini düşürdü. “Şili’nin Mucizesi” dediği 1980’lerdeki ekonomik büyümeyi bu reformlara bağlıyordu.

1988 yılında Pinochet referanduma gitti. Bu referandumun diktatörlüğüne büyük halk desteği sağlayacağına inanıyordu. Onun beklentisinin aksine cunta referandumu kaybetti. Pinochet iki yıl içinde görevi bırakmayı kabul etti. 1990’larda da Şili siyasetinde önemli rol oynamaya devam etti. 1998 yılında tedavi olmak için gittiği İngiltere’de cinayet suçlaması ile tutuklandı. Sonunda Şili’ye iade edildi. Ancak tutuklanması, karşıtlarını insan hakları ihlalleri ile ilgili ona karşı suçlamalar yöneltmeye cesaretlendirdi. Öldüğü sırada cinayet ve adam kaçırma suçlamalarıyla ev hapsinde tutuluyordu.

Ek Bilgiler

1- 2004 yılında Pinochet’in ABD ve başka ülkelerdeki çeşitli bankalarda 28 milyon dolar değerinde gizli bir hesabı olduğu ortaya çıktı. Bu durum onun kişisel imajına zarar verdi. Karısı ve beş çocuğu zimmetine para geçirmek suçlamasıyla 2007 yılında tutuklandı.

2- Pinochet muhaliflerinden sürgündeki Orlando Letelier (1932–1976) Washington DC’de arabasına konulan bir bomba ile öldürüldü. 1993 yılında Şilili bir general bu cinayet nedeniyle suçlu bulundu.

3- 2006 yılında eski bir Pinochet rejimi tutuklusu olan Michelle Bachelet (1951–) Şili başkanı seçildi. Eski bir hava kuvvetleri generali olan Bachelet’in babası Pinochet’in cezaevlerinde işkence görmüş ve öldürülmüştü. Pinochet’nin ölümünün ardından Bachelet cenazesine katılmayı reddetti.
 

Çevrimiçi Üyeler

Şu anda çevrimiçi üye yok.

Forum İstatistikleri

Konular
1,554
Mesajlar
2,334
Üyeler
24
Son Üye
Tabu
Üst