Piramit

Yönetici
Mesajlar
366
Katolik bir anneden ve pagan bir babadan doğan Hippolu Saint Augustine (354-430) en sonunda otuzlu yaşlarının başında Hıristiyanlığı kabul edene kadar dini bir arayış içerisinde olmuştur. Hıristiyanlığa geçisinin ardından Augustine bir piskopos olarak görev yapmış ve kilise tarihindeki en etkili teologlardan biri olmuştur.

Augustine’in ünlü otobiyografisi Confessions’a (İtiraflar) göre varlıklı bir ailenin çocuğu olarak Tagaste şehrinde doğdu. Bu şehir günümüzde Cezayir sınırları içerisinde kalan Kuzey Afrika’daki bir Roma eyaletindeydi. Henüz genç bir delikanlıyken Kartaca’ya gitti ve karşılaştığı renkli hayatın cazibesine dayanamayıp kısa zamanda bu hayatın bir parçası oldu. Confessions’da yazdığına göre seks, alkol ve hırsızlık gibi büyük günahlara ve “cinsel kirliliğe” tanık olmuştu.

Augustine’in keşfettiği şehvet ve ahlaksızlıklar onun hayatın anlamını bulamamaktan ileri gelen açlığını doyurmaya yetmedi. Önce Mani dinini benimsedi. Ne var ki kısa sürede düş kırıklığına uğradı. Hıristiyanlık onda merak uyandırmaya başlamıştı. Bir İtalyan şehri olan Milan’da retorik öğretmeni olarak çalışmaya başladı. Burada Katolik düşünürlerle diyalog kurma fırsatını bulacaktı.

Augustine’in tam olarak Hıristiyanlığı kabul etmesi ve geçmişini geride bırakması uzun yıllar aldı. “Tanrı bana erdem bahşetsin,” diye dua ediyordu, “ama şimdi değil.” Sonunda 386 yılında Hıristiyan oldu.

Afrika’ya dönünce Akdeniz sahilindeki bir şehir olan Hippo Regius’a piskopos oldu. Burada en önemli kitaplarını yazdı. Bunların arasında Confessions ve temel Hıristiyan prensipleri hakkında bir eser olan The City of God (Tanrı Şehri) da yer almaktadır.

Augustine’in yazıları Katolik doktrininin vaftiz, ilk günah, ve meşru savaş gibi konularda netleşmesine katkı sundu. Platon (MÖ 429-347) ve Aristo (MÖ 384-322) ile İncil’i uzlaştırmaya çalışarak antik çağ felsefesi ile Hıristiyanlık arasında bir köprü kurmaya çalıştı. Gençliğindeki seks maceralarına rağmen, Augustine sonraki hayatında kadınlar ve seks konusunda son derece katı bir muhafazakar oldu.

Tarihsel açıdan Augustine’in yazıları Hıristiyan düşüncesinin giderek daha sofistike bir hale geliş sürecini yansıtmaktadır. Bir zamanların yeraltı dini şimdi Roma’nın resmi dini olmuştur. İlginç bir biçimde Augustine’in kaderi Roma’nın çöküşünde yaşananlarla da paraleldir: 430 yılında Hippo kuşatması sırasında ölmüş, kent kısa süre sonra Vandallar tarafından ele geçirilmiştir.

Ek Bilgiler

1- Augustine, Hıristiyan olmadan önceki hovarda yaşamı nedeniyle bira üreticilerinin koruyucu azizi olarak kabul edilmiştir.

2- Augustine’in memleketi olan Hippo Regius günümüzde Annaba adıyla bilinmektedir. Cezayir’in Akdeniz sahilinde büyük bir şehirdir.

3- Augustine Vatikan tarafından tanınan otuz üç kilise doktorundan biridir.
 

Çevrimiçi Üyeler

Şu anda çevrimiçi üye yok.

Forum İstatistikleri

Konular
1,554
Mesajlar
2,334
Üyeler
24
Son Üye
Tabu
Üst