1000Fikir

Yönetici
Yönetici
Mesajlar
1,941
Artzamanlılık [Grekçe διά (süresince, boyunca) ve χρόνος (zaman) sözcüklerinden] Özellikle dilbilimde dil dizgesinin ve bu dizge içindeki birimlerin tarihsel değişiminin incelenmesi yöntemini tanımlar. Dilin zaman içindeki evriminin incelenmesi on sekizinci yüzyıl sonlarında başlayan ve daha çok on dokuzuncu yüzyıl dilbilim çalışmalarını betimleyen bir yaklaşım olmuşsa da, artzamanlılık terimi ilk kez yirminci yüzyılın başında yapısalcılık akımının kurucusu İsviçreli dilbilimci Ferdinand de Saussure (1857-1913) tarafından eşzamanlılık terimiyle karşıtlığı içinde tanımlanarak, dilbilimin temel ilkelerinden biri olarak ortaya konulmuştur. Artzamanlı bakış açısı dili zaman içinde değişen, dinamik bir olgu olarak görürken, eşzamanlı bakış açısı dili bir sistem/yapı olarak ele alıp, belirli bir zaman kesiti içindeki dilsel yapıyı oluşturan birimleri, bu birimlerin niteliğini, işlevlerini ve karşılıklı ilişkilerini ayrıntılı olarak betimlemeyi amaçlar. Artzamanlılık ve eşzamanlılık birbirlerine karşıt gibi görünseler de, bir yandan birbirlerinden bağımsız, diğer yandan da birbirlerine oldukça bağımlı yöntemlerdir.​

Artzamanlı çalışma yöntemi içinde yetişmiş bir dilbilimci olarak Saussure'ün eşzamanlı incelemeyi geliştirmiş olması salt artzamanlı bakış açısıyla kimi dilsel değişimlerin yeterince açıklanamadığını düşünmüş olmasından kaynaklanmıştır. Bu nedenle, artzamanlı bir incelemenin öncesinde belli dönemlere ilişkin eşzamanlı incelemelerin yapılmış olması tarihsel değişimin daha iyi açıklanabilmesi açısından gerekli görülmüştür. Böylece, dilin nasıl işlediği açıklığa kavuşturularak, hangi nedenlerle, nasıl değiştiği açıklanabilir. Artzamanlı inceleme tarihsel dilbilimin temel yöntemi olarak dildeki değişimleri betimler, değişimlerin nedenlerini ve sonuçlarını açıklar, çoğu kez bu değişimleri kurallara bağlar. Kurala bağlanamayan değişimlerin hangi nedenlerle ortaya çıkmış olabileceğine ilişkin açıklamalar sağlamaya çalışır. Erişilebilen en eski belgelerden içinde bulunulan döneme kadar izlenen dilsel veriler karşılaştırmalı yöntemle ya da dil-içi yeniden-yapılandırma yöntemiyle incelenerek dilin sesbilim, biçimbirim, sözdizim, anlambilim ve sözvarlığı kapsamındaki gelişimi belirlenir. Kesin belgelere ulaşılamayan dönemler için varsayımların sınanması yardımcı olmaktadır. Geçmiş dönemlere yönelik belirlemeler, sözlü verilere ulaşılamadığından, dilin o dönemlerdeki bireysel ve toplumsal değişkelerini açıklamakta yetersiz kalmaktadır. Saussure'ün tanımlamasıyla, dil (langue) toplumsal, söz (parole) bireysel bir olgudur. O halde, artzamanlı inceleme dil üzerine yoğunlaşırken, eşzamanlı incelemede sözün işlevleri de önem taşır. Diğer bir deyişle, artzamanlı incelemede dil değişke-bağımsız bir olgu olarak ele alınmaktadır.​

Saussure eşzamanlı ve artzamanlı boyutların karşılıklı etkileşimini şu biçimde göstermiştir:

2019-10-23_05-51-37.png


Şekilde görülen AB ekseni eşzaman, CD ekseni ise artzaman eksenidir. AB, CD eksenini bir X zamanında kesen ve dilin o andaki durumunu belirten çizgidir. Dil, CD ekseni boyunca tarihsel değişimini sürdürür. X zamanı içinde ve AB ekseni boyunca dili inceleyen bir dilbilimci için dilin o andaki yapısal özellikleri önemlidir. O zamana değin dilin geçirdiği tarihsel değişim ilgi alanına girmez. Eğer tarihsel bir bakış açısı benimsenecekse, o zaman eşzamanlı incelemeler bütününden yola çıkılmalıdır.​

On dokuzuncu yüzyılda yürütülen artzamanlı dil incelemeleri diller arası akrabalık ilişkilerinin, kökdilin (proto language) ve dil ailelerinin belirlenmesinde, sözcüklerin kökenbilimsel incelenmesinde (etymology), gelişimsel sesbilim ve anlambilim incelemelerinde önemli katkılar sağlamıştır. Bu çalışmalar "karşılaştırmalı filoloji" olarak da adlandırılmıştır. Günümüzde, özellikle dilbilim alanında eş zamanlı incelemelere daha fazla ağırlık verilmekte ise de, dil tarihi çalışmalarının ağırlıklı olduğu filoloji dallarında artzamanlı bakış açısı ile yapılan incelemeler sürdürülmektedir.​

Artzamanlı bakış açısı dilbilimci için önemli bir bakış açısıdır. Eşzamanlı ve artzamanlı bakış açılarını birbirinden ayıran bir yaklaşıma diğer bilim dallarının çoğunda rastlanmaz. Örneğin, jeoloji ya da astronomi ele alman olgunun hem ardışık, hem de anlık özellikleri üzerine düşünce yürütse de, bunları yöntemsel olarak birbirinden ayırmaz. Benzer biçimde, tarihçi belli bir dönemin siyasal görünümünü incelerken tarih dışına çıktığı izlemini vermeyebilir. Oysa dilbilimsel incelemede art-ve eşzamanlı yöntemleri birbirinden ayırarak, belirlenen amacı gerçekleştirmeye yönelik kesin bir yaklaşım tanımı gereklidir. Bu tanım gereği, belirlenecek diğer yöntemler doğrultusunda dilin hangi özelliklerinin ele alınacağı baştan saptanmış olur. Eşzamanlı ve artzamanlı incelemelerin kesişimi ile dil üzerine daha ayrıntılı betimlemeler yapma olanağı doğar.​

D. Aksan, (ed.), Dilbilim Seçkisi. Ankara : TDK Yayınları, 1982.​

F. de Saussure, Cours de Linguistique Generale. 5. Baskı. Paris, Payot, 1955.​

T. McArthur(ed.), The Oxford Companion to the English Language. Oxford, Oxford University Pres, 1992.​

B. Vardar(ecL), XX. Yüzyıl Dilbilimi: Kuramcılardan Seçmeler, Ankara, TDK Yayınları, 1983.​

Ayrıca bkz., ANLAMBİLİM, ARTZAMANLI DİLBİLİM, DİLBİLİM, SAUSSURE.​

Felsefe Ansiklopedisi / Etik Yayınları​
 

Çevrimiçi Üyeler

Şu anda çevrimiçi üye yok.

Forum İstatistikleri

Konular
1,554
Mesajlar
2,334
Üyeler
24
Son Üye
Tabu
Üst