1000Fikir

Yönetici
Yönetici
Mesajlar
1,941
Apeiron (απειρον) antik felsefede bilinen en eski felsefi sözcüklerin başında gelir. O antik Yunan düşüncesinde, birbirine yakın sayılabilecek iki anlamda kullanılmıştır. Bunlardan birincisi, "sınırsızlık" olup, απειρον sözcüğünü bu anlamda, varlığın (arkhe) ἀρχή'sini, evrenin nihaî kaynağını açıklamak amacıyla ilk kez Anaximandros tarafından kullanmıştır. Aπειρον'la mekânsal açıdan sınırsız olanı anlatmak isteyen Anaximandros, bununla birlikte, ondan sıcak ve soğuk, kuru ve ıslak gibi ilk karşıtlar çıktığı için, απειρον'un kapsamına muhtemelen niteliksel açıdan belirsizliği de dahil etmiştir.​
Aπειρον "sınırsızlık" anlamıyla ele alındığı takdirde, onu Grek düşüncesinde tamamlayan sözcüğün "sınır" anlamına gelen πέρας sözcüğü olduğunu belirtmek gerekir. Onun πέρας'la birleşimi veya karşıtlığı Pythagorasçı felsefeyle başlar. Nitekim, Aristoteles Metafizik adlı eserinde ilk dönem Pythgorasçılannın görüşlerini verirken oluşturduğu on karşıtlık listesinin başına απειρονla birlikte πέρας (peras) yerleştirir ve απειρον'u çift sayı, çokluk, hareket, kötülük vb.ne eşitlerken, πέρας (peras)'ı tek sayı, birlik, sükûnet ve iyiliğe eşitler. Aπειρον ve πέρας; işte bu tarihten başlayarak, sadece sıfatlar değil, fakat aynı zamanda tözler olarak görülmeye başladığı için, gerçek bir düalizmin temel unsurları olup çıkmıştır.​
Bununla birlikte, Elea Okulu'nun kurucusu Parmenides Bir Olan Varlığı İçin απειρον'u. kabul etmezken πέρας'ı olumlar. Sonraki Pythagorasçılar ise, listelerinden πέρας'la birlikte birliği çıkartırken, birliğin πέρας'ın απειρον'a baskın çıkmasının, onu sınırlanmış hale getirmesinin bir sonucu olduğunu savunurlar. Platon'a gelince, o Philebus'ta bir yandan απειρον ve πέρας'ın varolan her şeyde bulunduğunu, fakat oluş dünyasında anlaşırlık ve güzelliğin πέρας sayesinde ortaya çıktığını söylerken, bir yandan da gerek ideal gerekse duyusal dünyada, απειρον'u maddî ilkeyle πέρας'ı da formel ilkeyle özdeşleştirmiş görünür.​
Aπειρον'un antik felsefedeki ikinci anlamı, Yunan düşüncesi ve özellikle de klâsisizmiyle pek bağdaşmaz gibi görünen sonsuz veya sonsuzluktur. O, Parmenides tarafından bu ikinci anlamıyla da yadsınmış, fakat sonradan Melissos tarafından benimsenirken, Atomcular sonsuzu teorilerinin bir gereği olarak öne sürmüşlerdir. Oysa Platon ve Aristoteles, sonsuzluğu reddederken, sonlu bir evren görüşünde ısrar eder; onları bu bakımdan Helenistik felsefede Stoacılar, Ortaçağ düşüncesinde ise neredeyse Rönesans'a kadar bütün düşünürler izlemiştir. Bununla birlikte, sonsuzluk kavramını ilk kez açık seçik olarak Aristoteles'in ortaya koyup tanımladığını ve yine onun, her ne kadar evren sonlu olsa bile, sonsuzluğun en azından sayı saymada ortaya çıktığını açıkça belirttiğini söylemek gerekir.​
C. B. Kerferd, "Apeiron", The Encyclopedia of Philosophy (ed. P. Edwards), Vol. 3, New York, MacMillan Publishers, 1967.​
W. Kranz, Antik Felsefe (çev. S. Baydur), Edebiyat Fakültesi Yayınlan, İstanbul, 1974.​
F. Solmsen, Aristotle’s System of the Physical World, New York, Ithaca, 1960.​
E. Zeller, Grek Felsefesi Tarihi (çev. A. Aydoğan), İz Yayıncılık, İstanbul, 2001.​
Ayrıca bkz., ANAXIMANDROS, ANTİK FELSEFE, ARİSTOTELES, ATOMCULUK, ELEA OKULU, PLATON, PYTHAGORASÇILIK.​
Felsefe Ansiklopedisi / Etik Yayınları​
 

Çevrimiçi Üyeler

Şu anda çevrimiçi üye yok.

Forum İstatistikleri

Konular
1,554
Mesajlar
2,334
Üyeler
24
Son Üye
Tabu
Üst