Kişinin kendisini kilo kaybına zorladığı ve psikiyatrik bozukluklarla seyreden, normal olmayan yeme davranışı ile karakterize psikiyatrik bir hastalıktır. Daha çok ergenlik dönemindeki genç kızlarda %3 oranında görülen tehlikeli ve ölümcül olabilecek bir yeme bozukluğudur. Erkeklerde de görülebilir. Halk arasında açlık hastalığı olarak da isimlendirilir.

Ailede anoreksi hastasının olması ergenlik dönemindeki gence kötü örnek teşkil edebilmektedir. Televizyon reklamlarında, dizilerde aşırı zayıf karakterlerin başrollerde olması ergenlik dönemindeki gençler için teşvik edici olup özentiye neden olmaktadır. Bale, mankenlik, oyunculuk gibi mesleklerde anoreksiya nervozaya daha sık rastlanmaktadır. Mükemmeliyetçi kişilik yapısına sahip insanlar dış görünüşlerinden rahatsız olurlarsa yeme bozukluğuna adaydırlar.

Her insanın yaşadığı sıkıntılarla ve stresle başa çıkması farklıdır. Kimi insanlar çok fazla tepki vermezken kimileri aşırı tepki verir. Beyinde bulunan bazı kimyasal maddelerin salgılanmasındaki bozukluklar (ses rotonin yetersizliği), kalıtsal yatkınlıklar nedeniyle strese tepkiler farklı olmaktadır. Çocukluk döneminde yaşanan ruhsal travmalar yetişkinlik dönemini etkilemektedir. Aile bireylerinin davranışlarını, olaylara tepkilerini çocuk model olarak almaktadır. Çevrenin ve ailenin baskıları, eleştirileri kişiyi ruhsal yönden etkileyebilmektedir. Bütün bu faktörlere bağlı olabilecek stres nedeni ile anoreksiya karşımıza çıkabilir.

Bulgu Belirti ve Yakınmalar

Temel bulgusu aşırı zayıflıktır. Bu kişiler normal veya normalin altında kiloda olmasına rağmen kendini şişman olarak görürler. Bu yüzden sürekli diyet ve spor yaparlar. Kilo vermek için idrar söktürücü, bağırsak çalıştırıcı ilaçları kullanırlar. Yedikten sonra kendilerini kusturabilirler. Kilo almaktan aşırı korkarlar. Sinirlilik, uyku bozuklukları, hatırlayamama, yemeyi reddetme, saplantılar, depresyon gelişebilir. Kısa sürede aşırı kilo verirler. Normal porsiyonda gıda tükettiklerinde şişkinlik, bulantı şikayetleri olur. Beslenme yetersizliğine bağlı olarak adet görememe, tüylenme, kabızlık, tansiyon düşüldüğü, çarpıntı, saç dökülmesi, deri kuruluğu, kansızlık, vitamin ve mineral eksiklikleri gibi şikayetler ortaya çıkabilir. Eğer anoreksiya belirtileri fark edilmezse böbrek yetmezliği, kalp sorunları ve kemik erimesi gelişebilir. En son dönemde hasta kaybedilebilir.

Genelde durum hasta yakınları tarafında fark edilip hastaneye başvurulur. Tam kan sayımı, vitamin ve mineral düzeyleri, böbrek fonksiyon testleri, kalp şeridi gibi tetkiklerle vücuda verdiği hasar araştırılır.

Tıbbi Tedavi

Temel tedavisi psikiyatrik tedavi, aile terapisi ve tıbbi tedaviden oluşur. Bilişsel davranışsal tedaviler ve antidepresan tedavilerin beraber uygulanması en iyi sonucu verir. Depresyon ve uyku bozuklukları mevcutsa tedavisi psikiyatrist tarafından düzenlenir. Fluoksetin gibi antidepresanlar kullanılmaktadır. Fakat antidepresan tedavilerin intihar girişimi riskini artırması nedeni ile gözlem altında başlanması önerilmektedir. Siproheptadin, iştahın artırılarak kilo almanın sağlanmasında yararlı olan bir ilaçtır.

Aşırı derecede kilo kaybı, şiddetli depresyon varlığı, intihar eğilimi, kan potasyumunda düşüklük, tansiyon düşüldüğü, vitamin ve mineral eksikliği varsa kemik erimesi, kalp ve böbrek problemleri başlamışsa hastaneye yatırılarak gerekli tedaviler düzenlenir. Sıvı kaybı varsa damar yolundan serumla sıvı desteği yapılır. Kan minerallerindeki dengesizlik düzeltilir. Diyetisyen eşliğinde beslenme programı oluşturulur. Hastanın kilosu takip edilir. Hasta yakınlarının desteği önemlidir.

Hipnoz, kişinin kendi görüntüsünü olumlu algılamasını, daha iyi hissetmesini, sağlıklı yemesini sağlamada yardımcı olabilir ve diğer tedaviler ile beraber uygulanması başarı şansını artırabilir. Anoreksiyalı kişilerin iyileşmesi ortalama 4-7 yıl sürer. Tekrarlama riski yüksektir. %50-70’i iyileşir, %25’i hiç düzelmez, %20’si de intihar eder. Hayat boyu izleme gerektiren bir tablodur.


Diyet Değişiklikleri

Beslenme bozulduğuna bağlı vitamin ve mineral yetersizliği edilmelidir. gelişir. Hafıza kaybı ve kendini kötü hissetme gibi bulgular gelişir. Eğer beslenme ile mineral ve vitamin alımı yeterli değilse destek olarak takviye edilmelidir.Sıvı kaybına neden olan kafein içeren kahve, çay gibi içecekler ile alkol tüketilmemelidir.Günlük 6-8 bardak tercihen filtreden geçirilmiş su içilmelidir.Kas kitlesinin korunması ve yıkımın engellenmesi için yağsız kırmızı et, yumurta, balık ve proteinden zengin bitkisel ürünler (organik soya, barbunya, mercimek, kenevir tohumu gibi) tüketilmelidir.Şeker, kola, gazoz gibi işlenmiş şeker içeren gıdalar tüketilmemelidir.

Yaşam Değişiklikleri

Düzenli ve sağlıklı yemek yeme alışkanlığı kazanılmalıdır.Tedavi ve yemek planları ile ilgili notlar hazırlanmalı ve takip edilmelidir.
Stres ve duygusal konularda destek gruplarına katılarak yardım alınması, aerobik egzersiz, masaj veya gevşeme tekniklerinden faydalanılması yararlıdır.Dış görünüşün veya kilonun yoğun olarak takip edilmesi engellenmelidir.Hastalığın bir parçası olarak yoğun egzersiz yapılıyorsa Eğer kilo alınmaya başlanırsa sağlığın idamesi için doktorun önerdiği şekil ve düzeyde egzersiz yapılabilir.Gebelik konusunda doktor önerisine göre hareket edilmelidir. Anoreksiyalı kişilerin gebelikleri erken doğum, düşük, bebekte doğum kilosunun düşük olması, gelişme geriliği, doğumsal bozukluklar, annede tıbbi sorunlarda artış ve anoreksiyanın tekrarlaması gibi riskler içerir.

Önerilen Besin Takviyeleri

Balık yağı:
Günde 3 kez 1-2 kapsül ya da 1 tatlı kaşığı balık yağı alınması önerilir.
Koenzim Q10: Antioksidan etkilidir. İmmün sistemi ve kasları desteklemek amacıyla geceleri yatmadan önce 100-200 mg dozda alınması önerilir. Uyarı: Balık yağı ve koenzim Q10 kan sulandırıcılar ile birlikte doktor önerisi olmadan alınmamalıdır.
5-HTP: Günde 2-3 kez 50 mg dozda5-Hidroksitriptofan alınması önerilir. Uyarı: Antidepresanlarla birlikte alınmamalıdır.
Kreatin: Bir derlemede, aşırı zayıflık ve kas güçsüzlüğünde günde 5-7 gr kreatin desteği önerilmiştir. Uyarı: Karaciğer ve böbreklere hasar verebilir. Böbrek hastalığı olanlar kreatin takviyesi almamalıdır. Kreatin takviyesi alanlar bol miktarda su içmelidir.
Probiyotik: Lactobacillus acidophillus içeren (5-10 milyar CFU/ gün) preparatlar gastrointestinal florayı ve immün sistemi desteklemek için önerilir.

Önerilen Bitkisel İçerikli Tavsiyeler

Tanen içeren astrenjan etkili droglar, uçucu yağ içeren aromatik droglar, buruk ve keskin acı tada sahip droglardan anoreksiya tedavisinde yararlanılır. Örneğin kırmızı kantaron otu, enginar yaprağı, kına kına kabuğu, jansiyan kökü, karahindiba ve hindiba kökü ve toprak üstü kısımları (herba) acı tonik etkili droglardır.
Turunç kabuğu, pelinotu, eğir kökü, şevketibostan ve civanperçemi toprak üstü kısımları aromatik etkili droglardandır. Zencefil kökü ise buruk lezzete sahip droglardandır.
Pelinotu gebelikte önerilmez. Eğir kökü hem gebelik döneminde hem de 12 yaş altı çocuklara önerilmez.
Acı tonik etkili maddeleri içeren droglar tükürük salgısını artırır. Midede asit salgılanmasını ve üst gastrointestinal sistem hareketliliğini artırır. Ayrıca safra, pankreatik sıvılar ve pepsinojen salgılanmasını stimüle eder. Acı maddeler gastrik sıvısı eksik olanlarda, örneğin kronik atrofik gastrit hastalarında iştahı stimüle ederken, çok yüksek dozlarında sindirimi baskılar. Acı maddeleri içeren droglarla tedavide nadiren baş ağrısı görülür. Melek otu ışığa hassasiyete neden olabilir. Acı tonik etkili droglarla hazırlanan çaylar yemeklerden 15-30 dakika önce alınmalıdır.
Kargagözü (Ashwaganda, Withania somnifera): Kargagözü kökünden hazırlanan standart ekstreden günde 1-2 kez 450 mg alınması önerilir. Uyarı: Uyku hali ve uyuşukluğa neden olur. Sedatifslerle birlikte alınmamalıdır. Gastrointestinal sistemi irrite edebilir, ülser hastalarına önerilmez.

Çemen: İştahı artırmak için günde 2-3 kez 250-500 mg önerilir. Uyarı: Çocuklara çemen takviyesi önerilmez. Kan şekerini düşürebilir. Antikoagülanlarla etkileşir.
Meryemana dikeni meyvesi: Standart ekstresinden günde 2-3 kez 80-160 mg önerilir. Karaciğerin fonksiyonlarını destekler. Safra üretimini artırır. Yağ ve karbonhidrat metabolizmasını düzenler, sindirime yardımcı olur.
Kedinanesi (Nepeta türleri, Catnip): Çayı hazırlanır. Günde 2-3 kez bir bardak kedinanesi çayı, sinir ve sindirim sistemini desteklemek amacıyla içilir. Uyarı: Ağır adet kanaması olanlara önerilmez. Lityum ile ve sedatiflerle etkileşir.
Enginar yaprakları: Anoreksia, karaciğer ve safra şikayetleri ve kan yağı yüksekliğinde yararlıdır. Sinarin başta olmak üzere acı tonik maddeler içermektedir.
Enginar yaprağı çayı: Kurutulmuş ve ince kıyılmış, 6-9 gram gövde üzerindeki yapraklar 250 ml kaynamış su içinde 1 dakika demlenir ve süzülür, yemeklerden 20 dakika önce yarım bardak içilir.

TIBBİ ÇAYLAR
Midenin boşalmasını artıran çay:

Kantaron otu, 20 gram
Eğir kökü, 20 gram
Kedinanesi yaprağı, 20 gram
Karışım hazırlanır ve 1 tatlı kaşığı drog karışımı 1 litre kaynamış su içinde 15 dakika bekletilip, süzülür. Ilık içilir.

Gastrik anasidite için bitkisel çay karışımı:

Pelinotu, 30 gram
Nane yaprağı, 30 gram
1 tatlı kaşığı çay karışımı 1 bardak kaynamış su içinde 10 dakika demlenir, süzülür. Günde 2 kez yemeklerden önce yudum yudum içilir.

Anoreksiyanın ilk dönemleri için bitkisel çay karışımı:

Kırmızı kantaron otu, 20 gram
Civanperçemi, 20 gram
Nane yaprağı, 20 gram
1 tatlı kaşığı drog karışımı, 1 bardak kaynamış su içinde 10 dakika demlenir ve süzülür. Yemeklerden önce soğuk veya ılık olarak içilir.

Kansere bağlı gelişen Anoreksiya ada bitkisel çay karışımı:

20-30 damla eğir kökü tentürü, 1 bardak su içinde günde 3 kez yemeklerden önce alınır ya da 1-1.5 gram eğir kökü 150 ml kaynamış su içinde 3-5 dakika demlenir. Yemeklerden önce içilir.

Yetersiz bağırsak hareketliliği ve iştah yoksunlu- unda çay karışımı:

1 tatlı kaşığı kabaca kıyılmış zencefil kökü, 1 bardak kaynamış su içinde 5-10 dakika demlenir, süzülür. Yemeklerden 15-30 dakika önce içilir.
 

Çevrimiçi Üyeler

Şu anda çevrimiçi üye yok.

Forum İstatistikleri

Konular
1,554
Mesajlar
2,334
Üyeler
24
Son Üye
Tabu
Üst