Andrew Jackson (1767–1845), 1829 yılında ABD başkanı olduğu gün taraftarlarını kutlama yapmak için Beyaz Saray’a davet etmişti. Ancak kutlama beklenmedik bir şekilde skandala dönüştü. Verilen resepsiyon, sarhoşlarla dolu gürültülü bir eğlence halini almış ve parti sonrasında Beyaz Saray’da binlerce dolarlık hasar meydana gelmişti.

Jackson’un “çılgın” göreve başlama partisi -Başkan kalabalığın hışmından korunabilmek için en sonunda gizli bir geçidi kullanarak Beyaz Saray’dan ayrılmak zorunda kalmıştı- siyasi bir depremin simgesi oldu. Jackson, ABD’nin doğu eyaletlerinden gelmeyen, üstelik kolej mezunu ve zengin olmayan ilk başkanıydı.

Güney Carolina’daki Waxhaw’da doğmuştu. Amerikan Devrimi’nin gölgesinde büyüdü. Ailesi savaş sırasında öldürülmüştü. Jackson bir süre esir kampında kaldı. Burada yaşadığı deneyimler sonucunda İngilizler’e karşı büyük bir düşmanlık duymaya başladı.

Savaştan sonra Tennessee’ye gitti. Burada avukatlık yaptı (18. yy’da avukatlık yapmak için hukuk mezunu olmak gerekli değildi). Amerikan yerlilerine karşı yapılan savaşlara katıldı. İngilizler’e karşı verilen 1812 Savaşı’nda ön sıralarda çarpıştı.

Jackson’un savaşta gösterdiği başarılar -1815’te New Orleans Savaşı’nda Amerikan güçlerini zafere taşımıştı- ona yaygın bir ün kazandırdı. 1824 yılında başkanlığa aday oldu ve John Quincy Adams (1767–1848) ile yarıştı. Kayıtlı halk oyunun çoğunluğunu elde etti. Ne var ki seçmenler kurulunun çoğunluğunu kazanamamıştı. Temsilciler Meclisi rakibi Adams’ı galip ilan edince taraftarları çok öfkelendi. Jackson sonraki dört yıl boyunca seçim yasalarında reform yapılması için uğraştı. Sonunda 1828 yılında yapılan seçimlerde Adams’ı yenmeyi başardı.

Bir başkan olarak Jackson, güney ve batı eyaletlerindeki çiftçilerin sorunlarına odaklandı. Asıl seçmen kitlesini bu insanlar oluşturuyordu. Beyazların talebi olan Amerikan yerlilerinin güneyden “tahliyesi” için uğraştı. ABD’nin İkinci Bankası’nın (Second Bank) ruhsatını iptal etti. Zira o ve taraftarları bu bankayı Doğulu finans elitlerinin bir kuklası olarak görüyordu. Jackson’ın dönemi kölelikle ilgili tartışmaların ve bölgesel ayrışmaların şiddetlendiği bir zamana denk geldi. Jackson, kendisi de bir köle sahibi ve Güneyli olmasına rağmen eyaletlerin “hak doktrinine” karşı çıkıyordu. Federal güçleri, halk tarafından tepki toplayan bir vergi kanununu yürürlüğe sokması için Güney Karolina’ya gönderdi.

Çok popüler olmasına rağmen Jackson iki dönem başkanlık yapmasının ardından Nashville yakınlarındaki Hermitage adlı çiftliğine geri döndü. Aynı zamanda, çok ön plana çıkmasa da ulusal politikada etkili olmaya da devam etti. Kendisinden sonra gelen başkanlara danışmanlık yaptı ve Demokrat Parti’nin kuruluşuna yardımcı oldu. Öldüğünde yetmiş sekiz yaşındaydı.

Ek Bilgiler

1- Jackson Tennessee’ye gittiğinde burası Kuzey Karolina’ya bağlıydı. Bölge, 1796 yılında Kuzey Karolina’dan ayrılarak bağımsız bir eyalet oldu.

2- Jackson 1804 yılında 640 dönümlük bir çiftliğe sahip oldu. Başlangıçta çiftliğine “Rural Retreat” (Kırsal Sığınak) diyordu. Daha sonra “Hermitage” (Keşiş Kulübesi) adını kullanmaya başladı. Çiftlik, 1960 yılında ulusal tarih alanı ilan edildi.

3- 1812 Savaşı’nda Jackson’un yanında savaşan subaylardan biri olan Davy Crockett (1786–1836), ünlü Teksas Devrimi sırasında yaşanan Alamo Savaşı’nda öldü.
 

Çevrimiçi Üyeler

Şu anda çevrimiçi üye yok.

Forum İstatistikleri

Konular
1,554
Mesajlar
2,334
Üyeler
24
Son Üye
Tabu
Üst