Alexander Bain, (1818-1903), öncelikle bir fizyolojik psikolog ve çağrışımcı olarak tanınır; sosyal psikoloji ve farklılıklar psikolojisine katkıları ise haksız bir biçimde göz ardı edilmiştir.​
Bain'in babası eski bir asker iken dokumacılığa başlamış, sekiz çocuğunu yetiştirirken geliri giderek azalmıştır. Bain'in kendisi 11 yaşında okulu bırakarak çalışmaya başlamış, hatta hayatının önemli bir bölümünde kardeşlerini ekonomik olarak desteklemiştir. Ekonomik yönden kendisinden daha şanslı yaşıtlarının yanında kendini engellenmiş hissetmiş ve hiç de şaşırtıcı olmayan bir şekilde ömrü boyunca hazımsızlık çekerek diğerlerinin eksik ve kusurlarına yönelik af tanımaz bir eleştiri eğilimi geliştirmiştir. Bazı kişilik özelliklerinin açık bir biçimde kariyerini etkilediği söylenebilir: İçtenliği dinsel itaatsizliğe ve bu itaatsizliği ise, akademik başarısında gecikmeye yol açmıştır (farklı kürsüler için başarısızlıkla sonuçlanan pek çok adaylıkların ardından 1860'da Aberdeen Üniversitesi'nde mantık ve retorik profesörü olmuştur); sahip olduğu azim, onu yöntem mükemmelliğine, bilginliğe, kalın ciltli pek çok ürüne (doksandan fazla basılı çalışması vardır) ulaştırmıştır; meslektaşlarına hükmetme eğilimi, onu üç dönem boyunca Aberdeen Üniversitesi'nin rektörlüğünü yapma konumuna getirmiştir.​
The Senses and the Intellect [Duyular ve Zekâ, 1855] ve The Emotions and the Will [Duygular ve İrâde, 1859] Bain'in en önemli çalışmalarıdır. Bu iki eser birlikte, psikolojinin her yönüne değinir. Onlar neredeyse on dokuzuncu yüzyılın sonuna kadar, hatta James Ward'un Britannica Ansiklopedisi'nde çağrışımcılara yönelttiği saldırılardan sonra bile, ders kitabı olarak okutulmuşlardır. Bu kitaplarda Bain, ısrarla şu ilkeyi uygulamıştır: "Fizyologların sinir sistemi ile ilgili çarpıcı buluşlarının çoğuna Zihin Bilimi'nde yer açmanın zamanı gelmiştir."​
Her ne kadar bu çalışmalar Bain'in genelde psikoloji ile fizyolojiyi birleştirmek, bütünleştirmek yerine sadece yan yana koymasından muzdarip olsalar da, bu tür kusurlar, onların birtakım orijinal özelliklerini gölgeleyemez. Bu özelliklerden biri, Bain'in, çağdaş bilinç kuramlarını "yer değiştiren kaygan kumlar" olarak nitelendirmesidir. Bilincin duygusal ve zihinsel yönlerini birleştirerek, fizyolojik olaylar ile ilişkilendiren Bain'e göre, "gözümüze ilişen farklı şeylerde algıladığımız açık seçik ayırımlar, aslında zihinsel gelişimimizin kaynağı olup, uygunsuzca biçimlendirilmiş sürprizlerden değil, fakat serebral (beyinle ilgili) şoklardan beslenir." Bain'in davranışçı eğilimleri aşikâr olan inanç kuramı da, kendi çağı için sıradışı niteliktedir. Ona göre inancın, "etkinliklerimize gönderimde bulunulmadıkça hiçbir anlamı yoktur, dolaylı ya da dolaysız olarak gönüllü çabalarımızı içine almayan saf kavramlar asla soru haline gelemezler." Bain'in doğaçlama analizi de özgün olup, onun bazı açılardan, sonradan ortaya çıkacak olan davranışçılığı öngördüğü söylenebilir. Analiz, ödül ve ceza kavramı ile belirlenen ilk genel etkinlik kavramı üzerinde temellendirilmiş olup, duygular eylemler ile ilişkilendirilmiştir. Doğaçlama etkinliğin özünü, "dışarıdan olan her uyarıcıdan bağımsız başlangıcında" bulan Bain'in daha sonraki çalışmaları, bununla birlikte onun "içeriden" ile "dışarıdan" olanı ayırt etmede başarısız olduğunu göstermiştir.​
Bain, The Emotions and the Will [Duygular ve İrâde] adlı kitabı ve daha önceki artık unutulmuş olan çalışmalarıyla sosyal psikolojiye ön ayak olduysa da, genelde çok az ilgi çeken bir düşünür olmuştur. Sempati, sosyal uyma, kişilerarası davranış ile ilgilenen, sempati kavramını öncelleri olan kişilerden (örneğin, Adam Smith ve Thomas Brown) daha açık bir biçimde analiz eden, sempatiyi, kişinin kendi davranışlarından edindiği nitelik yoluyla başkasına atfettiği bedensel durumun gelişimi tarafından diğer kişinin zihinsel durumunu tahmin etmesi olarak nitelendiren Bain'e göre, sosyal adaptasyonun anlaşılması için, ahlâkî alışkanlıkların araştırılması gerekir. Böylesi bir çalışma bir yandan (psikolojinin konusu olan) yansız eylem ve bilinç arasında bir ayırım, diğer yandan da nihaî etik standartlar üretecektir. Bain'in kişilerarası davranışı işleyişi, sempatinin grupta nasıl birliğe yol açacağını ve egoistçe düşüncelerin nasıl "sosyal ittifak" ihtiyacını geliştireceğini göstermek biçimindeydi.​
Bain, yeterince takdir edilmeyen başka katkılar da sağlamıştır. On Toys [Oyuncaklar Üstüne, 1842] adlı kitabında oyuncakların yetenekleri ve ilgiyi ortaya çıkarmada, becerileri geliştirmede önemli etken olduğu görüşünü öne süren, Education as a Science [Bir Bilim olarak Eğitim, 1879] adlı kitabında ise, cezayı bireysel farklılıklarla ilişkilendirmek amacıyla ayrıntılı bir argüman geliştiren Bain, bireye zarar vermeden mümkün olan cezanın şiddetini dile getirmiştir. On the Study of Character [Kişilik Çalışması Üstüne, 1861] adlı eseri, test etme üzerine, kendi zamanı için çok gelişmiş öneriler içeren Bain, Autobiography [Otobiyografi, 1904] ve Logic [Mantık, 1870] adlı eserlerinde zekice ve eleştirel bir biçimde Comte'un bilimler sınıflandırmasını ele almıştır.​
A. BAIN, The Senses and the Intellect. New York, 1855; A. BAIN, The Emotions and the Will, London, 1899; A. BAIN, Mental and Moral Science, London, 1872; A. BAIN. Education as a Science. London, 1872; A.​
BAIN, Autobiography, London, 1904; E. G. BORING, A History of Experimental Psychology, Alabama. 1952; R I. WATSON. The Great Psychologists, Philedelphia, 1963.​
Felsefe Ansiklopedisi / Etik Yayınları​
Ayrıca bkz., CEZA, DUYGU, EMPATİ, HARTLEY, ÖĞRENME, SEMPATİ, SOSYAL PSİKOLOJİ.​
 
Konuyu Başlatan Benzer Konular Forum Cevaplar Tarih
1000Fikir Filozoflar 0
1000Fikir Filozoflar 0
1000Fikir Filozoflar 0
Piramit Bilim İnsanları ve Yenilikçiler 0

Çevrimiçi Üyeler

Şu anda çevrimiçi üye yok.

Forum İstatistikleri

Konular
1,554
Mesajlar
2,334
Üyeler
24
Son Üye
Tabu
Üst