Müzeyyen Hanım

Müzeyyen Hanım

Kilolu, beyaz tenli ve diz eklemlerindeki sorundan dolayı ördek gibi yürüyen Müzeyyen Hanım yine en ucuz sebzeleri almak için çarşamba pazarını bir uçtan bir uca katetmeye girişmişti. Nefes nefese vücudunu bir sağa bir sola yatırarak kalabalığın arasında yol almaya çalışırken gözüne sol taraftaki bir tezgahın üzerinde asılı duran siyah çantalar takıldı. Çok hoşuna gitmişti. Biraz bakacak, belki de bir tane alacaktı. Saatlerdir kısıtlı bütçesiyle evin mutfak masraflarını denkleştirmeye çalışıp, kocasına birkaç don ve atlet de aldıktan sonra birazcık kendine vakit ayırmak, kendini şımartmak hakkıydı ne de olsa. Kalabalığı yararak çantacının önüne geldi, poşetlerini yere koydu ve “ne kadar bunlar?” diye sordu satıcıya. “20 lira abla” yanıtını veren satıcı büyük bir cevvalikle hemen başka bir müşteriyle ilgilenmeye başladı. Müzeyyen Hanım birkaç çantayı iyice inceledi, omzuna taktı, nasıl durduğuna baktı ve birini gözüne kestirdi. Alacaktı bu çantayı. Hem bordo bluzuyla birlikte çok güzel duracaktı. Parasını çıkarmak için hamle yaptığında kendi çantasının koyduğu yerde, tezgahın üstüne olmadığını gördü. Panikle sağına soluna bakındı, yere koyduğu poşetleri karıştırdı ama nafile. Bir yankesici çaktırmadan çantasını alıp gitmişti. Cüzdanı, anahtarları, banka kartı, yarısı bitmiş aynalı allığı, hepsi çantasıyla birlikte gitmişti. Göğsüne kocaman bir ağırlık çöktü, gözünden bir damla yaş geldi Müzeyyen Hanım’ın. Almayı o çok istediği çantayı da tezgahın üzerine bıraktı ve poşetlerini alarak kalabalığın içinde gözden kayboldu.

 

Can Taylan Tapar

0
Atalarımızın Düşleri Toplumsal Varlık ve Oluşumu

Yorum yapılmamış

No comments yet

Bir yanıt yazın