Hemen her gün sansasyonel olayların yaşandığı, kimsenin can güvenliğinin olmadığı, ölümlerin her geçen gün arttığı bir ülke ve o ülkenin ‘iyi yönetildiğine’ dair ortada dolaşan söylemler! Yaşanılan Atatürk Havalimanı saldırısı sonrası birçok insan yaşamını yitirdi.

Devletin önceliği her şeyden önce, halkın güvenliğini sağlamaktır. Ülkede barıştan ziyade kaos yaratan bir lider veya parti bulunuyorsa, ortaya çıkacak tablo tam da ülkemiz gibi olmaya mahkûmdur!

Eğitiminden yargısına, ekonomisinden adaletine, özgürlükten can güvenliğine kadar her şeyin alabora edildiği yönetim tarzı ile gelecek nesillere bırakılabilecek bir hayat kalmayacak!

İnsanlar çabuk unutur! Fazla uzağa değil, yakın tarihimize baktığımızda bu ülkede ölümlere nasıl ‘alıştırıldığımızı’ anlamak zor değil.

 

12 Ocak 2016 İstanbul Sultanahmet Meydanı; 12 kişinin hayatını kaybettiği ve 16 kişinin yaralandığı bir saldırı düzenlendi. Failleri hala meçhul!

17 Şubat 2016 Ankara; şehrin kalbine düşen bomba tüm Türkiye’yi yasa boğdu. Bomba düzenekli araç TBMM, Genelkurmay ve kuvvet komutanlıklarının yakınlarında askeri araçların geçişi sırasında patlatıldı ve 28 kişi öldü, 61 kişi yaralandı.

13.2016 2016 Ankara; Kızılay’da meydana gelen patlamada gene bomba yüklü araç düzeneği patlatılarak saldırı düzenlendi ve 34 kişi ölürken, 125 kişi yaralandı.

19 Mart 2016 İstanbul İstiklal Caddesi; intihar saldırısının düzenlendiği olayda 5 kişi öldü ve 37 kişi yaralandı.

20 Temmuz 2015 Suruç; tertemiz yüreklerin öldürüldüğü bu kanlı saldırıda 34 kişi öldü ve 100’den fazla kişi yaralandı.

10 Ekim 2015 Ankara; şehirde gerçekleştirilen ‘barış mitingi’ kanlı bitti. Tren Garı’nın orada gerçekleştirilen saldırıda 95 kişi öldü, yüzlerce kişi yaralandı.

7 Haziran İstanbul Vezneciler; gene bombalı saldırının düzenlendiği olayda 11 kişi ölürken, 36 kişi yaralandı.

28 Haziran 2016 Atatürk Havalimanı; en son duruma bakıldığında 36 kişinin öldüğü ve 147 kişinin yaralandığı saldırı, ülkede büyük bir elem yaşattı.

Ve bunlar sadece son zamanlarda ki düzenlenen saldırılar, devletin uyguladığı terör operasyonunda ölen asker, polis ve sivil halktan daha bahsedilmedi! Şimdi soruyorum: Dilinden “huzur, güven ve istikrar” kelimelerini düşürmeyen bir Cumhurbaşkanı’nın bu sözleri ne kadar içten ve samimi?

Ben eğer bu ülkede kendimi güvende hissetmiyorsam, her gün yüzlerce insan yönetim politikası sebebiyle ölüyorsa, adın yolsuzlukta geçiyorsa, terör örgütlerine yardım etmekle itham ediliyorsan artık meşru değilsin demektir!